Ay: Ekim 2025

29 Ekim’in Yürekten Çağrısı:

29 Ekim’in Yürekten Çağrısı: Vicdanı Hür, Dünyaya Yön Veren Nesiller Yetiştirmek ​Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yıl dönümünde, sadece bir bayram coşkusunu değil, aynı zamanda o büyük devrimin bize yüklediği kutsal misyonu anıyoruz. 29 Ekim, sadece bir yönetim şeklinin ilanı değil; bir milletin küllerinden doğuşunun, umudu ve onuru yeniden inşa etme

Devamı...

Türkiye’nin Altındaki Sessiz Güç: Yeni Çağın Veziri Nadir Elementler

Rafet ULUTÜRK Dünya sanayi tarihini enerji yazdı. Kömür bir dönemin lokomotifi oldu. Petrol, haritaları yeniden çizdi. Şimdi yeni bir çağ doğuyor: nadir elementler çağı. Bu çağın merkezinde teknoloji değil, teknolojiyi mümkün kılan görünmez kaynaklar var. Elektrikli otomobiller, rüzgar türbinleri, radar sistemleri, uydular, yapay zekâ altyapıları… Hepsi bu elementlere muhtaç. Bu

Devamı...

Zihin Fethedilmeden Dünya Kazanılmaz

Rafet ULUTÜRK Toprak bir kez fethedilir ama zihin her gün yeniden fethedilir. Tarih, orduların kazandığı savaşların zamanla unutulduğunu ama iyi yetişmiş insanların kurduğu düşünce imparatorluklarının asırlarca yaşadığını defalarca gösterdi. Kılıç, toprak alabilir; ama kalem, fikir ve eğitim dünyayı şekillendirir. Bir milletin gerçek gücü tankta, uçakta ya da betonda değil; kendi

Devamı...

BULTÜRK’ün Sessiz Devrimi: Bayrampaşa’da Siyasetin Kılcal Damarlarına Sızan Güç

Nevzat ÖZTÜRK BULTÜRK’ün Sessiz Devrimi: Bayrampaşa’da Siyasetin Kılcal Damarlarına Sızan Güç STK’lar devlet ile toplum arasında köprü görevi görürler. STK’ların işlev görmediği ya da yeterince sağlıklı işlev görmediği toplumlarda devlet tek yanlı karar alır, toplumun beklentilerini ve ihtiyaçlarını dikkate almadan uygulamaya koyar. Devlet aslında tek başına devasa bir örgüttür. Dışarıdan

Devamı...

Kişileri Değil, Davaları Takip Edin

Rafet ULUTÜRK Toplum olarak yıllardır aynı hatayı yapıyoruz: Meseleleri değil, insanları takip ediyoruz. Birinin söylediği söz, attığı adım, paylaştığı bir fotoğraf günlerce konuşuluyor; ama asıl önemli olan fikirler, ilkeler, davalar çoğu zaman gölgede kalıyor. Oysa bir toplumun geleceğini kişiler değil, savunduğu değerler şekillendirir. Bir kişiyi takip etmek kolaydır. Çünkü kişi

Devamı...

İhanet Affedilemez

Yazan: Rafet ULUTÜRK İhanet… Bu kelime insana ağır gelir. Çünkü içinde hem kırılmış bir güvenin yankısı vardır hem de paramparça olmuş bir yüreğin sessiz çığlığı. Bir kez yaşandığında, insanın içindeki bütün dengeleri yerle bir eder. Bazı hatalar telafi edilir ama ihanet asla o sınıfa girmez. Çünkü ihanet, bilinçli bir tercihtir.

Devamı...

Dürüstlük: En Korkulan Gerçek

Rafet ULUTÜRK Bugün size romantik bir kavramdan söz etmeyeceğim.Dürüstlükten… ama bildiğiniz gibi değil.Çünkü dürüstlük artık bu dünyada alkışlanan bir değer değil, susturulması gereken bir tehlike olarak görülüyor. Bir toplumun en çok övdüğü şeyin aynı zamanda en çok bastırdığı şey olması ironiktir. Herkes “dürüst insan” ister ama gerçeği söyleyen ilk kişi

Devamı...

Algının Gölgesinde Kaybolan Gerçek

Yazan: Rafet ULUTÜRK Dünya gerçeği değil, gerçeğin nasıl göründüğünü konuşur.İnsanlar hakikati duymak yerine, en çok kimin sesinin güçlü çıktığına bakar. Bu yüzden çoğu zaman doğru değil, en çok inandıran kazanır. Algı…Bir kelime değil, koca bir düzen aslında. Kimi zaman bir fotoğraf, kimi zaman bir cümle, kimi zaman bir sahneyle koca

Devamı...

TÜRKİYE’NİN İLK OTO GEMİSİ 1 MİLYON ARAÇ TAŞIDI

Karadeniz limanlarından gerçekleştirilen araç taşımacılığı, Türkiye’nin ihracat kapasitesini güçlendiren ve bölgesel ticaretin hızlanmasını sağlayan kritik bir lojistik altyapı sunuyor. Bu taşımalar, yalnızca ticareti değil, ülke ekonomisinin nabzını da canlı tutarak üretimden ihracata uzanan zincire doğrudan katkı sağlıyor. Türk denizcilik alanında ilklere imza atan ve 40 yılı aşkın bir süredir sektörde

Devamı...

MAZLUMUN AHI ÇIKAR Aheste AHESTE !

Nevzat ÖZTÜRK Allah’ın yeryüzünde en şerefli varlık olarak yarattığı insan, amelleriyle hesaba çekilecektir. Bu, her bireyin bilmesi gereken evrensel bir gerçekliktir. Dünya hayatında çeşitli makamlara getirilenler, bulundukları makamın güç ve otoritesini kendi şahsi çıkarları için kullandıkları takdirde, bunun bedelini ağır ödeyeceklerdir. Zira, Hz. Peygamberin cennette sancağı altında gölgelenecek yedi sınıf

Devamı...

Kadını Susturan Sistem: Medya, Şiddet ve Görünmez Başarılar

Berna KAYA Şiddet, çoğu zaman kadının güçsüzlüğü gibi sunulur. Medya, kadını bazen ağlatır, bazen susturur ama nadiren güçlendirir. Oysa şiddet, yalnızca fiziksel değil; görünmeyen ve normalleştirilen bir kontrol biçimidir. Kadının sevgiye ve güvene duyduğu temel ihtiyacı hedef alarak, onu kırılganlık içinde tanımlar ve o rolü normalleştirir. Şiddet; bireyin ya da

Devamı...

“YENİ TÜRKİYE YÜZYILINDA RUMELİ’YE GEÇİŞ VE KIRCAALİ EFSANESİ”

Açılış konuşması; Bir Gönül Coğrafyasının Dirilişi Bugün, sadece bir anma günü değil; bir uyanışın, bir hatırlayışın günündeyiz. “Yeni Türkiye Yüzyılında Rumeli’ye Geçiş ve Kırcaali Efsanesi” başlığı altında buluşmamızın nedeni, sadece geçmişi yad etmek değil — geçmişin ışığında geleceğe yön vermektir. Bizler, BULTÜRK olarak büyük bir sorumluluk taşıyoruz: Kırcaali’yi yalnızca bir

Devamı...

Senin Hikâyen: Bir Kitap Değil, Bir Ayna

Berna KAYA Arkadaşım Gökhan, harika bir yaşam hikâyesi kaleme almış; bir solukta okudum ve bitirdim. Sizlerle de paylaşmadan geçemedim. Bazı kitaplar vardır, yalnızca bir hikâye anlatmaz; aynı zamanda okurun kendi hayatının sayfalarını da aralar. Geçmişin göç hikâyeleri, genç yaşta evlilikler, darmadağın hayaller ve sessiz kadınların çığlıkları… İşte Senin Hikâyen tam

Devamı...