Ay: Mart 2025

Geride Bırakılan Miras: Hayatın Gerçek Anlamı

Raziye ÇAKIR Hayat, çoğu zaman sahip olduklarımızı koruma, daha fazlasını elde etme ve bu uğurda çaba harcama üzerine kurulmuş bir mücadele olarak görülür. Ancak, gerçeği kabul edelim: Ne yaparsan yap, 100 yıl sonra olmayacaksın. Bugün büyük bir gayretle temizlediğin ev, özenle koruduğun araban veya sahip olmak için yıllarını verdiğin her

Devamı...

Cesurların Kaderi: Hayatı Kazananlar

Derya YILDIRIM Hayat, cesur olanlara bir armağan sunar. Cesaret, insanı diğerlerinden ayıran, sıradanlığı kıran bir erdemdir. Ancak bu erdem, sadece korkusuz olmak anlamına gelmez. Gerçek cesaret, korkularına rağmen adım atabilme gücüdür. Kader, işte bu iradeyi gösterenlere kapılarını aralar. Çünkü hayatta kalmak değil, hayatı kazanmak isteyenlerin hikâyesi cesaretle başlar. Dünyayı değiştiren

Devamı...

Etkileyebilen Ama Etkilenmeyen İnsan: Derin Bir İnceleme

İbrahim SOYTÜRK İnsanın çevresiyle olan etkileşimi, hem bireysel hem de toplumsal gelişimin merkezinde yer alır. Bir kişi, çevresini değiştirme ve etkileyebilme gücüne sahip olduğunda, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme potansiyelini taşır. Ancak etkileyici olmak kadar, dış etkilerden bağımsız kalabilmek, insanın kendi kimliği, değerleri ve dengesi açısından hayati bir

Devamı...

Sevmek mi Sevilmek mi? Farklı Bir Bakış

Rafet ULUTÜRK Sevmek ve sevilmek, hayatın temel iki duygusal deneyimidir. İnsan, bu iki duygu arasında bir denge ararken, kimi zaman sevmenin, kimi zaman ise sevilmenin daha önemli olduğu düşüncesine kapılır. Ancak bu soruya farklı bir açıdan bakıldığında, belki de sevmek ve sevilmek birbiriyle yarışan kavramlar değil, birbirini tamamlayan bir döngüdür.

Devamı...

Türk Dünyası İşbirliği: Fırsatlar ve Zorluklar

Ertaş ÇAKIR Türk dünyasının işbirliği yolunda atılan adımlar, tarihsel bir bağlamda büyük bir anlam taşıyor. Ancak bu süreci sadece romantik bir ülkü veya tarihsel bir zorunluluk olarak görmek, eksik bir bakış açısı olur. Gerçekte, Türk dünyasının birleşmesi, hem büyük fırsatlar hem de ciddi zorluklar barındırıyor. Gençliğinden beri Turan ülküsüne gönül

Devamı...

Ortadoğu’da Değişen Dengeler ve Türkiye’nin Çok Boyutlu Rolü

Hüseyin YILDIRIM Ortadoğu, tarih boyunca küresel güç mücadelelerinin odağında yer almış, çatışmalar ve ittifaklarla şekillenen bir bölge olmuştur. Bugün ise bölgedeki siyasi harita, yeniden çizilme sürecine girmiş durumda. Bu değişim dalgası yalnızca yerel aktörlerin değil, küresel güçlerin de politikalarını etkiliyor. Ancak bu süreçte dikkat çeken en önemli faktörlerden biri, Türkiye’nin

Devamı...

Ergenekon’dan Çıkış

Derya YILDIRIM Ergenekon Çıkışı, Türklerin tarihsel ve kültürel bir destanı olan Ergenekon Destanı‘nda geçen bir olaydır. Bu çıkış, Türklerin tarihsel olarak zorluklardan ve düşman baskısından sonra özgürlüklerine kavuştukları bir dönemin sembolüdür. Ancak Ergenekon çıkışı, sadece fiziksel bir mekânın terk edilmesi değil, aynı zamanda bir yeniden doğuş ve diriliş olarak da

Devamı...

2025: Üretimin ve Cesaretin Yılı Olsun

Mehmet ÇAKIR Türkiye’nin uzun zamandır kanayan yarası, boş zaman tüketen, enerjiyi yanlış yerlere harcayan bir bürokrasinin ağırlığıdır. Bu yük, toplumun dinamizmini, üretkenliğini ve potansiyelini baskılayan görünmez bir zincir gibidir. Artık bu zincirlerden kurtulmanın, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak üretken zihinlere, çalışkan ellere ve vizyon sahibi liderlere teslim etmenin zamanı geldi. 2025, bürokrasinin

Devamı...

“Çok Konuşmak Değil, Doğru Konuşmak Gerekir”

Gülten RAYİMOĞLU Konuşma, insanın kendini ifade etme biçimidir. Ancak bu ifade yeteneği, ne kadar çok kullanıldığıyla değil, ne kadar anlam taşıdığıyla değerlidir. Çok konuşmak, sanıldığı gibi bir bilgelik göstergesi değildir. Aksine, gereksiz yere uzatılan sözler, samimiyeti ve saygıyı yitirir. Doğru konuşmak ise bilgeliğin ve erdemin göstergesidir. Ancak bu noktada, doğru

Devamı...

“BULTÜRK’ün Şehitleri: Yolumuzu Aydınlatan Değerlerimizi Unutmayalım”

Bismillâhirrahmanirrahîm. Bir toplumu ayakta tutan sadece binaları, etkinlikleri ya da projeleri değildir. Bir toplumun gerçek temelleri, o topluma ruh ve yön veren insanlar tarafından atılır. Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) de bugünlere gelene kadar, birçok değerli insanın emeği, fikirleri ve yol göstericiliğiyle büyüdü. Ancak ne yazık ki bu

Devamı...

Küçük Çıkarlar, Büyük Korkular

Gülten RAYİMOĞLU Hayatın her alanında karşımıza çıkan bir gerçek var: İnsanların çoğu, kısa vadeli kazançları için uzun vadeli değerleri feda etmeye meyillidir. Oysa bu tür küçük çıkarlar, genellikle büyük korkuların temelini oluşturur. Bu durumu bireylerden toplumlara, hatta devletlere kadar pek çok seviyede gözlemlemek mümkün. Bir birey, küçük bir menfaat uğruna

Devamı...

İnternet ve Yeni Çağın İmparatorları: Uyanık Olmak Zorundayız

İbrahim SOYTÜRK 21.yüzyıl, teknolojinin hızla ilerlemesiyle şekillenen bir dönemi işaret ediyor. İnternet, tüm dünyayı birbirine bağlayan, bilgiye anında erişim sağlayan ve küresel etkileşimleri artıran bir devrim yarattı. Ancak, bu devrimin ardında sadece olumlu etkiler yok. İnternet, aynı zamanda çeşitli güç odaklarına, yani modern imparatorluklara da büyük fırsatlar sunuyor. Teknolojinin ve

Devamı...

Zihinleri Sömürge Haline Getirmek: Türkiye’de Gönüllü Sömürünün Tehlikeleri

Rafet ULUTÜRK Günümüz dünyasında savaşlar, toprak parçaları ya da silahlı çatışmalarla değil, en çok zihinlerin ve fikirlerin kontrolüyle şekilleniyor. İnsanlar üzerinde kurulan en büyük baskı, fiziksel değil, zihinsel bir sömürge haline gelmiş durumda. Modern sömürgeciliğin temeli, bireylerin düşüncelerini ve değerlerini kontrol etmek, yönlendirmek ve manipüle etmektir. Ancak bu, dışarıdan dayatılan

Devamı...

Bir Atın Sırtına Yiğitte Biner, Korkak da Biner, O Atın Günahı Değildir

Hüseyin YILDIRIM Halk arasında sıkça duyduğumuz bir deyim vardır: “Bir atın sırtına yiğitte biner, korkak da biner. O atın günahı değildir.” Bu söz, hayatın birçok yönüne dair derin bir anlam taşır. At, Türk kültüründe güç ve cesaretin simgesidir. Birçok destanda, kahramanların atlarıyla gösterdikleri üstün başarılar, zaferler ve kahramanlıklar anlatılır. Ancak

Devamı...

En Büyük Kitap İnsandır, Bunu Unutmayınız

Rafet ULUTÜRK Kitaplar, insanlık tarihinin en değerli hazinelerindendir. Onlar, düşüncelerin, hayallerin, bilgilerin ve kültürlerin ölümsüzleşmesini sağlayan araçlardır. Ama şunu unutmamalıyız: En büyük kitap, yazılı olanlardan değil, canlı ve nefes alan varlıklardan çıkar. En büyük kitap insandır. Her birey, kendi iç yolculuğunu yazan, her gün bir parça daha şekillenen, derinlikli bir

Devamı...

Zihinlerin Köle Haline Getirilmesi: Modern Dünyanın Sinsi Tuzağı

Ertaş ÇAKIR Günümüz dünyasında, bedenlerimiz özgür olabilir, ancak zihnimiz sıkça köleliğe düşer. Bilinçli olarak sahip olduğumuz özgür irade, çevremizdeki çeşitli güçler tarafından manipüle edilebilir, düşünce süreçlerimiz zamanla yönlendirilebilir ve en önemlisi, farkında olmadan kendi düşüncelerimizi sorgulamadan kabullenmemize yol açan bir mekanizma devreye girebilir. “Zihinlerin köle haline getirilmesi” ifadesi, bir insanın

Devamı...

Türk kültürü, binlerce yıllık tarih ve gelenekleri

Raziye ÇAKIR Türk kültürü, binlerce yıllık tarih ve geleneklerle şekillenmiş zengin bir yapıya sahiptir. Türklerde örf ve adetler, toplumsal yaşamı düzenleyen, bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini belirleyen önemli unsurlardır. Bu gelenekler, geçmişten günümüze aktarılmış ve toplumun kimliğini oluşturmuş unsurlar arasında yer almaktadır. Aile ve Sosyal Yapı Türk toplumunda aile, en temel

Devamı...

Özgürlük Heykeli’nin Elinden Alınması Şart ve Elzemdir

Gülten RAYİMOĞLU Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından Amerika Birleşik Devletleri’ne kuruluşunun 100. yılı nedeniyle hediye edilmiş ve 28 Ekim 1886’da binlerce kişinin katılımıyla açılmıştır. Heykelin sağ elindeki meşale, aydınlığı ve özgürlüğü; sol elindeki kitap ise hukuk ve bağımsızlığı simgeler. Orijinal adı “La Liberté éclairant le monde” yani Dünyayı Aydınlatan Özgürlük olan

Devamı...

Toplumun Özüne Dönüş: Gerçek İhtiyaçlar

Raziye ÇAKIR Modern çağın hızla değişen yüzünde, teknoloji, statü ve tüketim çılgınlığı toplumları etkisi altına almış durumda. Ancak tüm bu karmaşanın içinde, toplumu ayakta tutan ve bireylerin ruhunu doyuran değerler göz ardı ediliyor. Peki, toplumun gerçekten neye ihtiyacı var? Samimiyet, ahlak ve doğallık… Bu üç değer, yalnızca bireysel değil, toplumsal

Devamı...

Bu Hayatta İnsanlara Dokunmak: Anlamın Farklı Bir Yüzü

Murat ULUTÜRK Hayatın anlamını ararken, genellikle kendi mutluluğumuzu merkeze alırız. Ancak bu dünyada asıl iz bırakan, yalnızca kendimiz için değil, başkaları için de bir şeyler yapabilmektir. Hayat, insanlara dokunabildiğimiz, onları biraz olsun iyiye yönlendirebildiğimiz ölçüde gerçek bir anlam kazanır. Farklı bir açıdan bakıldığında, faydalı olmak ve toplumu iyiye yönlendirmek, yalnızca

Devamı...