“BULTÜRK’ün Şehitleri: Yolumuzu Aydınlatan Değerlerimizi Unutmayalım”

Bismillâhirrahmanirrahîm.
Bir toplumu ayakta tutan sadece binaları, etkinlikleri ya da projeleri değildir. Bir toplumun gerçek temelleri, o topluma ruh ve yön veren insanlar tarafından atılır. Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) de bugünlere gelene kadar, birçok değerli insanın emeği, fikirleri ve yol göstericiliğiyle büyüdü. Ancak ne yazık ki bu kıymetli isimlerin bazılarını çok erken kaybettik. Onlar bizim şehitlerimiz; BULTÜRK’ün geçmişini, bugününü ve yarınını şekillendiren kahramanlarımız.

İlk Şehidimiz: Hüseyin Değirmenci
Hüseyin Değirmenci, derneğimizin aksakalıydı. Bize sadece bilgi ve deneyimleriyle değil, aynı zamanda insanlığın ve adaletin ne demek olduğunu öğreten bir rehberdi. Hayatı boyunca Bulgaristan Türkleri’nin haklarını savunmak için çalıştı, mücadele etti. O, BULTÜRK’ün pusulasıydı. Hakkın rahmetine kavuştuğunda, onun aramızdan ayrılışı büyük bir boşluk bıraktı. Ancak bıraktığı miras, bugün bile bize yol göstermeye devam ediyor.

İlk Genç Şehidimiz: Sinan Şen
Sinan Şen, genç yaşına rağmen fikirleriyle, yazılarıyla hepimizin gönlünde yer etmiş bir isimdi. BULTÜRK Gazetesi’nde yazdığı yazılar hâlâ canlılığını koruyor; fikirleri, gençliğe bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Onun kaybı, yalnızca bir bireyi değil, geleceğin fikir dolu bir liderini kaybetmekti.

Avukat Hasan Mollaoğlu
Adaletin ve hukukun savunucusu olan Av. Hasan Mollaoğlu, bize yalnızca hukuki destek vermekle kalmadı, aynı zamanda mücadelemizde nasıl daha bilinçli ve cesur olmamız gerektiğini de öğretti. Erken yaşta aramızdan ayrıldığında, onun yokluğu BULTÜRK ailesinde derin bir boşluk bıraktı.

Ressam ve Karikatürist Burhanettin Ardagil
Sanat, bir toplumun hafızasıdır. Burhanettin Ardagil, yaptığı eserlerle bizim kültürel kimliğimizi ve mücadelemizi görselleştirdi. Onun çizgilerinde, BULTÜRK’ün ruhunu, değerlerini ve hayallerini görmek mümkündü. Bugün hala onun eserleri, BULTÜRK’ün bir parçası olarak yaşamaya devam ediyor.

Aksakallarımız Hilmi Akın ve Zihni Karpat
2024’ün son ayında, aksakallarımızdan biri olan ve aynı zamanda BULTÜRK’ün kurucularından Zihni Karpat’ı kaybettik. O, sadece bir lider değil, aynı zamanda bir bilgeydi. Her sözü, her öğüdü, bizleri daha ileriye taşımak için birer rehberdi. Zihni Karpat ve Hilmi Akın gibi aksakallarımız, BULTÜRK’ün hafızasıydı. Onları kaybetmek, sadece fiziksel bir ayrılık değil, bir dönemin sona ermesiydi.

Onların Emaneti Bizim Sorumluluğumuz
Bugün BULTÜRK Derneği, bu kıymetli insanların katkıları sayesinde bu noktalara geldi. Onların fikirleri, fedakarlıkları ve mücadeleleri, bizim yol haritamız oldu. Ancak onları hatırlamak sadece bir minnettarlık ifadesi olmamalı; onların emanetini gelecek nesillere aktarmak da bizim en büyük sorumluluğumuzdur.

Bir Gelenek Başlatalım: Toplu Anma Günü
Bu değerli isimlerin anısını yaşatmak için her yıl bir gün belirlenmeli. Mevlitler okunmalı, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle ruhlarına dualar gönderilmeli. Bu gelenek, sadece bir anma değil, aynı zamanda onların bizlere bıraktığı manevi mirası geleceğe taşımanın bir yolu olacaktır.

Unutmayalım, Unutturmayalım
Onların isimlerini yaşatmak, fikirlerini korumak ve mücadelesini sürdürmek bizim boynumuzun borcudur. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Onların ışığı, BULTÜRK’ün yolunu aydınlatmaya devam edecek.

Rafet Ulutürk
BULTÜRK Genel Başkanı