Özgürlük Heykeli’nin Elinden Alınması Şart ve Elzemdir
Gülten RAYİMOĞLU
Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından Amerika Birleşik Devletleri’ne kuruluşunun 100. yılı nedeniyle hediye edilmiş ve 28 Ekim 1886’da binlerce kişinin katılımıyla açılmıştır. Heykelin sağ elindeki meşale, aydınlığı ve özgürlüğü; sol elindeki kitap ise hukuk ve bağımsızlığı simgeler. Orijinal adı “La Liberté éclairant le monde” yani Dünyayı Aydınlatan Özgürlük olan bu heykel, ABD’nin dünya üzerindeki özgürlük ve adalet anlayışını temsil etmek amacıyla dikilmiştir. Ancak günümüz dünyasında, ABD’nin dış politikası ve küresel sahnedeki tavırları, bu heykelin taşıdığı değerlerle açık bir çelişki içindedir.
Özgürlüğü Temsil Eden Bir Devlet mi, Yoksa Küresel Bir İşgalci mi?
ABD, uzun yıllardır uluslararası hukuku ihlal eden savaş politikalarıyla adeta özgürlüğün değil, işgalin ve kaosun temsilcisi haline gelmiştir. 20. yüzyıldan günümüze kadar birçok ülkede rejim değişikliklerine müdahale etmiş, milyonlarca insanın ölümüne neden olan savaşları desteklemiş ve küresel istikrarı bozacak politikalar yürütmüştür. Vietnam, Irak, Afganistan, Libya ve Suriye gibi ülkelerde yaşanan savaşların arkasında hep ABD politikaları vardır.
Bugün ise ABD’nin Ukrayna-Rusya savaşına yaklaşımı ve Gazze’de yaşanan vahşete desteği, onun özgürlük söyleminin bir aldatmacadan ibaret olduğunu açıkça göstermektedir. Geçtiğimiz günlerde bir Fransız milletvekili, Trump’ın Ukrayna politikalarını protesto etmek amacıyla Özgürlük Heykeli’ne yönelik sembolik bir eylem gerçekleştirdi. Bu eylem, savaş karşıtı bir duruş olarak önemli olsa da, asıl odaklanılması gereken nokta ABD’nin İsrail’e verdiği sınırsız destek ve bu destek sonucu Gazze’de yaşanan soykırımdır.
ABD’nin Gazze’deki Katliamlardaki Suç Ortaklığı
İsrail, aylardır Gazze’de masum insanlara karşı sistematik bir soykırım uygulamaktadır. Hastaneler bombalanmakta, siviller hedef alınmakta, açlık ve susuzluk bir silah olarak kullanılmaktadır. Tüm dünya bu zulmü izlerken, ABD yönetimi İsrail’e silah ve finansal destek sağlayarak bu vahşeti daha da körüklemektedir. Özgürlüğü simgeleyen bir heykelin, böylesine vahşi ve hukuksuz eylemleri destekleyen bir ülkenin sembolü olmaya devam etmesi kabul edilemez.
Özgürlük Heykeli’nin Yerine ‘İşgalci Heykeli’ Dikilmeli
ABD, özgürlük, demokrasi ve insan hakları söylemlerini bir propaganda aracı olarak kullanırken, gerçekte işgallerin, katliamların ve savaşların en büyük destekçisi konumundadır. Böyle bir ülkenin “özgürlüğü” temsil etmeye hakkı yoktur. Bu nedenle Özgürlük Heykeli, ABD’nin elinden alınmalı ve yerine, tarih boyunca yaptığı işgalleri ve insan hakları ihlallerini anlatan bir “İşgalci Heykeli” dikilmelidir.
Eğer gerçek bir özgürlük temsili aranıyorsa, bu ancak zulme karşı duran, savaşları değil barışı savunan bir ülkenin simgesi olabilir. Bugünkü ABD, bu rolü hak etmeyen bir devlettir ve Özgürlük Heykeli onun ellerinde bir ironiye dönüşmüştür. Artık bu ironiyi sonlandırmak ve dünyaya gerçek özgürlüğün ne olduğunu hatırlatmak gerekmektedir.