Bugün Yazmazsak Yarın Sessiz Kalır

Yazan: Rafet ULUTÜRK

“Biz bugün tarihi yazmazsak yarın okuyacak kimse kalmaz.
Bugün tarihini yaz ki, arkandan gelen nesil okuyabilsin.”

Bazı cümleler vardır, bir kitap sayfasından çok daha fazlasını taşır.
Bir kalbin sızısını, bir halkın sesini, bir ülkenin geleceğini anlatır.
Bu cümle de onlardan biri… Çünkü tarih yalnızca olanı değil, anlatılanı yaşatır.

Biz yaşarız… Seviniriz, üzülürüz, mücadele ederiz.
Ama yazmazsak, anlatmazsak, bir gün bizim hikâyemizi kimse bilmez.
Sessiz bir geçmiş, yönsüz bir geleceğe dönüşür.

Bir düşün; sokaklarda yankılanan kahkahalar, bir annenin evladına sarılışı, bir işçinin ellerine sinmiş emek kokusu, bir öğrencinin gözlerindeki umut…
Eğer bugün bir satır bile yazılmazsa, bu sahnelerin hiçbiri yarına ulaşamaz.

Tarih dediğimiz şey aslında büyük adamların değil, sıradan insanların sessiz çığlıklarıdır.
Ama onları görünür kılan tek şey, bir kalem… bir cümle… bir izdir.

Bugün yazmak, yalnızca bir anıyı saklamak değildir.
Bugün yazmak, bir nesle ses bırakmaktır.
Bugün yazmak, “Biz buradaydık” diyebilmektir.

Yarın biri bir defteri açacak… Belki bir torun, belki bir öğrenci, belki de bir yabancı.
Ve senin kelimelerini okuyacak. Gözlerinden yaşlar süzülecek belki de.
Çünkü senin yazdığın o satırlarda bir milletin kalbi, bir insanın hikâyesi olacak.

Kalemini saklama. Sessizliğe teslim olma.
Bir satır yaz, çünkü bir satır bile karanlıkta bir ışık yakabilir.
Bir satır yaz, çünkü yazmazsak bizi kimse hatırlamaz.

Bugün yaz…
Çünkü yarın bu topraklarda birileri senin kelimelerinle yürümeye devam edecek.