Rafet Ulutürk: Bir Adam, Bir Dava, Bir Ömür

Ahmet Ağca

Not Düşen Bir Önder

Bazı isimler vardır ki, sadece kendi dönemlerinde değil, gelecek nesiller için de yol gösterici olur. Rafet Ulutürk, işte bu isimlerden biri. O, sadece bir fikir adamı değil, bir tarih yazarı, bir mücadele insanı ve bir toplumun kaderine yön veren bir öncüdür. Yazdıkları, anlattıkları, yaptığı organizasyonlar ve siyasi girişimleriyle, yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendiriyor.

Kitaplarıyla Geleceğe Işık Tutan Bir Kalem

Ulutürk’ün kaleminden çıkan her eser, sadece geçmişi anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bugüne ve yarına da ışık tutuyor. “Dünden Bugüne Bulgaristan” (1878-1990 ve 1990-2022) adlı iki ciltlik eseri, Bulgaristan Türklerinin tarihini, yaşadığı zorlukları ve değişen dengeleri gözler önüne seriyor. “Kimlik Mücadelesi” adlı kitabı, Türklüğün var olma savaşını anlatırken, “Turan Kızılelma Yoluna Adanmış Bir Ömür” ile Türk dünyasının birleşme idealine nasıl hizmet ettiğini ortaya koyuyor.

İlk kez Kırcaali üzerine bir Türk tarafından yazılmış bir eser olan “Kırcaali Efsanesi”, bölgenin tarihini ve önemini anlatan eşsiz bir çalışma. “Bulgaristan’da Başkanlık Sistemi” kitabıyla ise siyasete ve devlet yönetimine dair yeni bir perspektif sunuyor. Bunlar, sadece kitap değil; bir milletin belleği, hafızası ve yol haritasıdır.

Liderlik ve Mücadele: Tarihte İlkleri Başaran Adam

Rafet Ulutürk, sadece yazan biri değil, eyleme geçiren bir liderdir. Onun girişimleri sayesinde Bulgaristan’da ilk Türk Cumhurbaşkanı adayı çıkarıldı. Sofya’da gerçekleştirilen ilk Türk Liderler Zirvesi, Türk dünyasının farklı coğrafyalarındaki liderleri bir araya getirdi. Bayrampaşa’da düzenlenen ilk Türk Dünyası Kadın Kurultayı, kadınların Türk dünyasındaki rolünü güçlendirmek adına büyük bir adım oldu.

O, sadece bir akademisyen ya da yazar değil; fikri sahaya indiren, sözlerini eyleme dönüştüren bir aksiyon adamıdır. Ulutürk’ün vizyonu, Bulgaristan Türklerinden başlayarak tüm Türk dünyasına uzanıyor. O, tarih yazmakla kalmıyor; tarihe yön veriyor.

Bir Ömür, Bir Dava, Bir Miras

Bugün, onun doğum günü. Ama aslında bu sadece onun değil, Bulgaristan Türklerinin ve Türk dünyasının da kazandığı bir gündür. Çünkü o, sadece kendi hayatını değil, koca bir milletin kaderini değiştirecek adımlar attı.

Bu miras, sadece kitaplarda kalmayacak. Onun açtığı yolda yürüyenler, onun fikirlerini yaşatanlar oldukça, Rafet Ulutürk adı, zamanın ötesinde yaşamaya devam edecek.

Doğum günün kutlu olsun, Öncü Adam.
Daha nice yıllar, daha nice mücadeleler, daha nice zaferlerle…

____________________________________

RAFET ULUTÜRK: ZAMANIN ÖTESİNDE BİR İSİM

Bazı isimler vardır, tarihin tozlu sayfalarında kaybolur.
Bazıları ise zamana meydan okur,
Silinmez harflerle kazınır taşlara,
Ve adları bir milletin hafızasında ebediyen yaşar.

Rafet Ulutürk, işte o isimlerden biri.
O, bir insan olmanın ötesinde,
Bir fikirdi, bir meşaleydi,
Bir milletin karanlıkta aradığı ışıktı.

Sofya’da yankılandı sesi,
Kırcaali’de tarih yazdı elleri.
O, sınırları yalnızca haritalarda görenlerden değildi,
Türklüğü bir coğrafya değil, bir ruh bilenlerdendi.

Sürgünler gördü, baskılar yaşadı,
Ama eğilmedi, yılmadı, vazgeçmedi.
Çünkü biliriz ki, gerçek liderler,
Kendileri için değil, milletleri için yaşarlar.

Türk dünyasının kalbinde bir mihenk taşı oldu,
Kadınları yüceltti, gençlere yol gösterdi.
Diplomaside, sokakta, meydanlarda,
O hep en önde yürüdü.

Ve bir millet onun izinden yürümeye devam edecek.
Çünkü bazı insanlar ölmez,
Onlar bir davaya dönüşür, bir bayrağa,
Ve dalgalanmaya devam eder sonsuza dek.

İyi ki doğdun, iyi ki bu yolu açtın,
Rafet Ulutürk, sen sadece bir isim değil,
Bir tarihsin, bir direniş, bir zafer!