Anne Yüreği: Gücün ve Kırılganlığın Buluştuğu Yer

Derya YILDIRIM

Bir annenin yüreği, dışarıdan bakıldığında güçlü ve dayanıklı görünse de aslında içinde derin yaralar, sessiz fedakârlıklar ve görünmez acılar barındırır. Her gün, kimse fark etmeden birçok duyguyu içinde yaşar; sevinci, kaygıyı, umudu ve korkuyu aynı anda hisseder. O, bir savaşçıdır ama bu savaşı kılıçlarla değil, sevgiyle kazanır.

Bazen bir anne, çocuğuna güven vermek için kaygılarını gizler, korkularını içine atar. Gece, herkes uyuduğunda kendisiyle baş başa kalır ve en derin düşüncelerini o zaman yaşar. Kimse fark etmez ama bazen gözleri dalar gider; o an zihninde belki çocuğunun ilk adım attığı günü, belki de ona nasıl daha iyi bir gelecek sunabileceğini düşünüyordur.

Anne yüreği her zaman vermeye alışkındır ama bazen yorulur. Yorulduğunu dile getirmez, çünkü onun gözünde “anne” olmak, hep güçlü kalmayı gerektirir. Oysa bazen onun da sarılmaya, anlaşılmaya, kendisini sadece “anne” değil, bir insan olarak hissetmeye ihtiyacı vardır.

Bir annenin gücü, sadece sevgisinden gelmez; kabullenmesinden, sabrından ve her şeye rağmen devam etme gücünden gelir. O, kendisini değil, hep başkalarını düşünür. Ama unutmamak gerekir ki bir annenin yüreği ne kadar güçlü olursa olsun, sevgiyle beslenmeye, değer görmeye ve anlaşılmaya ihtiyaç duyar. Çünkü o da bir insan, ve her insan gibi bazen sadece “iyi ki varsın” denmesini bekler.