Türk’ün Bitmeyen Yürüyüşü

BGSAM

“Türk, atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”
Atatürk’ün bu sözü, sadece geçmişi hatırlatmaz; geleceğin pusulasını da gösterir. Çünkü Türk milleti, tarih boyunca defalarca duraklamış, ama her seferinde yeniden ayağa kalkmıştır.

Bengü Taşlardan İHA’lara

Orhun bengü taşlarına “Türk milleti yok olmasın” diye kazıdık.
Islık okunu biz yaptık, cihanı titrettik.
Bugün İHA’ları, SİHA’ları yapıyor, dünyayı şaşkına çeviriyoruz.

Teknoloji değişse de ruh aynı: bağımsızlık, direnç ve yeniden doğuş…

Rumeli’ye Geçiş: İmparatorluğun Kapısı

1352’de Osmanlı, Çanakkale’den Rumeli’ye geçti.
Küçük bir beyliğin imparatorluğa dönüşünün ilk adımı buydu.
Türk, kaderini bir kez daha değiştirdi ve üç kıtaya yayılan bir devlet kurdu.

Çanakkale ve Cumhuriyet: Ölümden Diriliş

20. yüzyılda imparatorluk yorgun düştü, çökmeye başladı.
    Ama Çanakkale’de Türk milleti yeniden ayağa kalktı.
    Atatürk’ün önderliğinde “Çanakkale geçilmez” denildi ve Türk tarihine yeni bir sayfa açıldı.
    Ardından Cumhuriyet doğdu. Türk halkı kendi iradesiyle ayağa kalktı, bağımsızlığını ilan etti.

15 Temmuz: Meydanlarda Diriliş

Aradan geçen yıllar Türk milletini yeni bir sınavla karşı karşıya bıraktı.
15 Temmuz 2016 gecesi, milletin iradesini boğmak isteyenler sahneye çıktı.
Ama bu kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözü yankılandı:
“Meydanlara çıkın, yürüyün!”

Ve Türk halkı yürüdü… Tanklara, mermilere rağmen yürüdü.
Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, ölümü göze alarak iradesini savundu.
Türkiye, bu yürüyüşle yeniden dirildi.

Türkiye Yüzyılı: Yeni Yürüyüş

Bugün “Türkiye Yüzyılı” deniyor.
Bu sadece bir hedef değil, binlerce yıllık zincirin yeni halkasıdır.
Mete Han’ın disiplininden, Göktürklerin taşlara kazıdığı bilgelikten, Rumeli’ye açılan cesaretten, Çanakkale’deki fedakârlıktan, Cumhuriyet’in kararlılığından ve 15 Temmuz’daki dirilişten süzülerek gelen bir büyük yürüyüş…

Türk milleti tekrar geliyor.
Dünya yönetimine doğru hızla ilerliyor.

Durduk, evet. Yorulduk, evet. Ama her seferinde daha büyük bir güçle yeniden kalktık.
Çünkü bu milletin kaderi, yürümek; yürüdükçe de tarih yazmaktır.

Atatürk’ün hedef gösterdiği Akdeniz’den, Erdoğan’ın çağrısıyla dolan meydanlara…
Türk milleti kopmayan bir zincir gibi geleceğe yürümektedir.

Ve artık kimse durduramaz.
Türk’ün zamanı yeniden geldi.