Satın Alınmayan Şeyler Vardır…

Gülşat İbrahim

Hayat, her gün pazara çıkan bir pazar arabası gibi…
Kimileri etiketlere bakarak yaşar, kimileri yüreğe.
Kimileri her şeyin bir karşılığı olduğunu sanır, kimileri de bazı değerlerin hiçbir bedelle ölçülemeyeceğini bilir.
Ben ikincilerdenim. Çünkü şiirin dediği gibi:
“Satın alınmayacak şeyleri severim ben…”

Ne kadar alıştık değil mi her şeyin alınıp satılabildiği bir dünyaya…
Mutluluğun taksitle verildiği, dostlukların kira sözleşmesine bağlandığı, sevginin bile “karşılıklı” hesaplandığı bir düzende nefes alıyoruz.
Ama hâlâ umut var.
Çünkü hâlâ satın alınamayan şeyler var.

Doğayı severim mesela…
Kendini satmaz, süslenmez, olduğu gibidir.
Bir dağ ne kadar dağsa, o kadar durur yerinde.
Bir çiçek sadece vaktinde açar.
Ne rol yapar, ne karşılık bekler.

Doğallığı severim…
Filtrelenmemiş, paketlenmemiş hâliyle insanı.
İçinden ne geçiyorsa onu söyleyenleri…
Sırf “ayıp olur” diye değil, “hak etmiyor” diye susanları.

Samimiyeti severim…
Gözün içine bakarken gözünü kaçırmayanları.
Konuşurken sesine yalan bulaşmamış olanları.
Yanındayken tetikte değil, huzurda hissettirenleri.

Hoş sohbeti severim…
Dakikaların fark edilmeden aktığı konuşmaları…
Sadece kelimeler değil, gönüller de buluşur çünkü o anlarda.
Sözler çiçek gibi açar, yüreklerde iz bırakır.

Beklentisiz dostluğu severim…
Yani menfaatsizliği…
Bir elin diğerine bakmadığı, bir omzun yükü sorgulamadığı ilişkileri.
Gerçek dostluk, hiçbir beklentiye dayanmaz; sadece “olmaya” dayanır.

Sadakati severim…
Arkan döndüğünde de aynı kalanları.
Sadece iyi günde değil, karanlıkta da elini tutanları.

Vefayı severim…
Gittiğinde ardından bir dua edenleri.
Unutmayanları.
Zaman geçse de gönlünden silmeyenleri…

Sevgiyi severim…
Koşulsuz olanı.
Sadece sahip olmakla değil, yaşatmakla ilgilenenini.
İnsanı değişmeye zorlamayanını.

Hoşgörülü insanları severim…
Kendini merkeze koymadan da anlayabilenleri.
“Ben olsam” demeden önce “Sen nasılsın?” diyebilenleri…

İşte bu yüzden, iyi insanlar edinin.
Ve onların kıymetini bilin.
Çünkü bazı insanlar, hayatın size armağanıdır.
Onlar size hayattan daha fazlasını öğretir:
Sevgiyi, güveni, sadakati, dostluğu…
Ve hepsi satın alınamaz.

Parayla değil, kalple kazanılır.
Çünkü en kıymetli şeyler
Reyonda değil, ruhunuzdadır…