Türkiye’nin Suriye’nin Yeniden İnşasındaki Rolü ve Bölgesel Stratejik Dönüşümü
Derya YILDIRIM
Türkiye, Suriye’deki iç savaşın ardından oluşan yıkımı onarmak ve bölgesel istikrarı sağlamak amacıyla, Suriye’nin yeniden inşasında aktif bir rol üstlenmektedir. Bu süreç, Türkiye’nin bölgesel politikalarının ve stratejik hedeflerinin yeniden şekillendiğini göstermektedir.
Suriye’nin Yeniden İnşasında Türkiye’nin Rolü
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kontrol altına aldığı bölgelerde altyapı ve üstyapı projeleriyle yeniden inşa faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu kapsamda:
Altyapı Çalışmaları: Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla kontrol altına aldığı bölgelerde yolların onarımı, su ve elektrik şebekelerinin yeniden kurulması gibi temel altyapı hizmetlerini sağlamaktadır.
Konut Projeleri: Türkiye, Katar işbirliğiyle Suriye’nin kuzeyinde konut projeleri başlatmıştır. Bu projeler, mültecilerin geri dönüşünü teşvik etmeyi ve bölgedeki demografik yapıyı stabilize etmeyi amaçlamaktadır.
Tarım ve Ekonomik Kalkınma: Türkiye, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin yeniden canlanması için destek sağlamaktadır. Bu, hem yerel ekonominin güçlenmesine hem de gıda güvenliğinin sağlanmasına katkı sunmaktadır.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin Sonu ve Türkiye’nin Yeni Stratejisi
Geçmişte, ABD öncülüğünde geliştirilen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), bölgedeki demokratikleşme ve ekonomik kalkınma hedeflerini içermekteydi. Ancak, bu projenin uygulanmasında yaşanan aksaklıklar ve bölgesel dinamiklerin değişmesi, BOP’un etkinliğini azaltmıştır.
Türkiye, bu süreçte kendi ulusal çıkarlarını ve bölgesel hedeflerini ön plana alarak, bağımsız bir strateji geliştirmiştir. Bu yeni strateji kapsamında:
Bağımsız Dış Politika: Türkiye, NATO ve Batı ittifakına olan bağımlılığını azaltarak, kendi ulusal çıkarlarına uygun bağımsız bir dış politika izlemektedir. Bu, Türkiye’nin bölgesel ve küresel aktörlerle ilişkilerini yeniden tanımlamasını sağlamıştır.
Bölgesel İşbirlikleri: Türkiye, komşu ülkelerle ve bölgesel aktörlerle işbirliğini artırarak, bölgesel sorunlara ortak çözümler üretmeyi hedeflemektedir. Bu yaklaşım, Türkiye’nin bölgesel liderlik rolünü pekiştirmektedir.
Ekonomik ve Kültürel Diplomasi: Türkiye, ekonomik yatırımlar ve kültürel diplomasi aracılığıyla bölgedeki nüfuzunu artırmayı amaçlamaktadır. Bu, Türkiye’nin yumuşak güç unsurlarını etkin bir şekilde kullanmasını sağlamaktadır.
Sonuç
Türkiye, Suriye’nin yeniden inşasında üstlendiği aktif rol ve geliştirdiği yeni bölgesel stratejiyle, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirmektedir. Bu süreç, Türkiye’nin sadece bölgesel bir aktör olarak değil, aynı zamanda küresel siyasette de etkin bir oyuncu olma hedefini yansıtmaktadır. Dünya, Türkiye’nin bu yeni stratejik yaklaşımını ve bölgesel dönüşümünü yakından izlemektedir.
