Türk Tarihinde İz Bırakmış Kadınlar
Semra YUSUFLAROĞLU
– Safiye Ali
Türk tarihinin ilk kadın doktoru Safiye Ali. Balkan Savaşları sırasında cepheden gelen yaralı askerleri görerek doktor olmaya karar vermiş, Maarif Vekili Şükrü Bey’in yardımları ile tıp eğitimi almaya Almanya’ya gitmiştir. Kadın ve çocuk hastalıkları alanlarında eğitim gören Safiye Hanım yurda dönmüş ve Cağaloğlu’nda açtığı klinikte hizmet vermiştir. Safiye Ali, yurt dışında düzenlenen tıp kongrelerinde Türkiye’yi temsil etmiştir.
– Sabiha Bengütaş
Sabiha Bengütaş, Türk tarihinde taşa şekil vermiş ilk kadın heykeltıraştır. Atatürk, İsmet İnönü, Abdülhak Hamit, Bedia Muvahhit, Ahmet Haşim gibi önemli isimlerin heykellerini yapmıştır. 16 yaşında resim bölümünde okurken antik bir büstü kopya etmesi öğretmeninin dikkatini çekmiştir. Okulun heykel bölümüne alınan ilk kız öğrenci olmuş ve okulunu birincilikle bitirmiştir.
– Mihri Müşfik Hanım
Çağdaş Türk resminin ilk ressamı olarak kabul edilen kişidir. Mihri Müşfik Hanım özellikle portreleri ile tanınmaktadır. Yaptığı resmi Sultan II. Abdülhamit’e takdim edince saray ressamı Zonaro’nun öğrencisi olmuş, kendisinden Beşiktaş’taki atölyesinde resim dersleri almıştır.
– Sabiha Gökçen (1913-2001)
Dünyanın ilk kadın savaş pilotuydu. Sabiha Gökçen, Türk tarihinin ilk kadın pilotudur. 1912 yılında Türkiye’nin ilk uçağını kullanan kadın olarak Türk tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk askeri pilotu olan Sabiha Gökçen’i kadının her alanda başarılı olabileceğini göstermesi amacıyla Atatürk yetiştirmiştir. Gökçen, Sovyetler Birliğinde Yüksek Planör Okulunu bitirmiş ve planör öğretmenliği yapmıştır.
– Prof. Dr. Türkan Akyol
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın bakanı olan Türkan Akyol, 1971 yılında kurulan partiler üstü Nihat Erim Hükümeti’nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yapmıştır. Başkanlığın 8’inci ayında çıkan anlaşmazlık nedeniyle görevinden istifa etmiş ve Ankara Üniversitesi rektörlüğüne seçilmiştir.
– Gül Esin
1933 yılında Türkiye’de seçilmiş ilk kadın muhtar Gül Esin’dir. Aydın’ın Çine ilçesi Karpuzlu bucağı muhtarlığında görev yaparken Mustafa Kemal Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir. Muhtarlık görevine gelir gelmez, kumar oynamayı yasaklamış, kız kaçırma olaylarını engellemiş ve nikah işlerini düzene koyarak önemli bir başarı elde etmiştir.
Tanzimat Dönemi ve Sonrasının Türklüğümüzü Uyandıran Kadın Yazarları
Türk kadının toplumda kültür ve sosyal hayatında başarılı olması Tanzimat döneminden sonra olmuştur. Tanzimat sonrasındaki dönemde kadının toplum hayatında daha etkili olması ve eğitimi konusunda gereken önem verilmiş birçok alanda olduğu gibi edebi çevrede de büyük başarılara imza atmışlardır. Sizler için edebiyata gönül vermiş, yazarak çoğalmış, kalemiyle çevresine ve topluma değer katmış kadın yazarları derledik.
1- Fatma Aliye Topuz
İlk Türk kadın romancı olan Fatma Aliye Hanım tarihçi ve hukukçu olan babasının etkisi ile döneminde etkin bir yazar olmuştur. Kadın hakları konusunda cesur söylemleri ile ülkedeki kadın hakları mücadelesine katkısı bir hayli fazla olmuştur. Fatma Aliye Topuz 1892 yılında yayınlanan “Muhaderat” isimli ilk romanında kadının problemlerini cesurca ele almıştır. Bu romanında Türk kadınının toplum içindeki yerini ve çalışma hayatının içinde var olması işlenir. Dönemin kadınlara özel gazetelerinde kadın hakları konusunda çeşitli yazılar kaleme almıştır. II. Meşrutiyet’e kadar Fatma Aliye Topuz tek kadın yazar olmuştur.
2- Selma Rıza Feraceli
Selma Rıza Feraceli ilk Türk kadın gazetecidir. Aynı zamanda ittihat ve Terakki cemiyetinin tek kadın üyesidir. Osmanlı döneminde entelektüel bir ailenin kızıydı. 19.yy sonlarında ailesinden gizli olarak Paris’e kaçarak Jön Türk lideri olan abisi Ahmet Rıza’nın yanına gitmiştir. İyi bir üniversitede eğitim alan Selma Rıza Paris’te yayınlanmakta olan Meşveret Gazetesinde çalıştı. İstanbul’a döndükten sonra Kızılay’ın kurulması için çalışmalar yaptı. Selma Rıza Hanım kaleme aldığı Uhuvvet Kardeşlik isimli romanında kadının kimlik mücadelesini konu almıştır.
3- Emine Semiye
Emine Semiye ilk Türk kadın yazarlardandır. Kadın hareketinin öncülerinden biridir. Yazarlık serüvenine öğretmenlik yaptığı yıllarda başladı.
Makalelerinde kadın ve çocuk sorunlarını işledi. Osmanlının aydın kadın yazarlarından olan Emine Semiye döneminin düşünsel hareketinin yoğun olması nedeni ile uzun yıllar yazmaya ara vermiştir. Roman, deneme, öykü alanında oldukça başarılı eserlere imza atmıştır. Emine Semiye’nin eserlerinin birçoğu tefrika edildiği gazetelerde kalmıştır.
4- Halide Edib Adıvar
Halide Edip Adıvar (1884-1964) bugünkü Türkiye’de genellikle ‘roman yazarı’ olarak bilinir. Halbuki yakın tarihimizdeki büyük dönüşüm dönemlerinde hem rol almış hem o dönemlerin kitaplarını yazmıştır.
Osmanlı’da modern kadın hareketinin ve milliyetçilik fikrinin doğuşunda Halide Edip öncülerden biridir. ‘Mor Salkımlı Ev’ adlı kitabında bu döneme ilişkin anılarını yazdı. ‘Yeni Turan’ adlı kitabı da modern ve milli bir Türkiye ütopyasıdır.
Halide Edib Adıvar yazar ve siyasetçi kimliği ile kadın yazarlar arasında çok önemli bir yere sahiptir. İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı ayaklandırmak için yapmış olduğu konuşmalar ile zihinlerde yer eden usta bir kalemdir. Kurtuluş Savaşının önemli kadın isimlerinden olan Halide Edib Adıvar Mustafa Kemal’in yanında görev yapmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanı ile yazarlığa başlayan Halide Edib 24 roman, 4 hikâye kitabı ve çeşitli incelemeleri ile Cumhuriyet Döneminin çok eser veren kadın yazarlarından olmuştur. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve Türk toplumunun içindeki yerine değinmiş ve kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Halide Edib Adıvar’ın birçok kitabı beyazperdeye uyarlanmıştır.
5- Şükufe Nihal Başar
Şükufe Nihal Başar Türkiye’nin modernleşme sürecinde eserlerini yayınlamıştır. Başar döneminin önemli kadın derneğinde aktif olarak görev yapmıştır.
Kadın hakları ile yazılar yazmış ve yayınlamış romanlarında kadın kahramanları ön plana çıkarmıştır.
Şükufe Nihal Başar ilk eşi ile birlikte Mekteb-i Ümit isimli bir okul kurarak burada öğretmenlik yapmıştır.
Kurtuluş Savaşında evinde düzenlediği kadın toplantılarında milli mücadeleye kadınların destek olması için çalışmıştır.
Cumhuriyetinin ilanından sonra kurulan Türk Kadınlar Birliğinin kurucularındandır. Eserleri beyazperdeye de uyarlanmıştır.
6- Nezihe Muhiddin
Nezihe Muhiddin için kadın haklarına adanmış bir ömür demek doğru olacaktır. Nezihe Muhiddin oldukça aktif bir çalışma hayatı içinde olmuştur.
Osmanlı feminizmin öncülerinden sayılmaktadır. Nezihe Muhiddin’e göre memleketin yükselmesi ancak kadınların yükselmesi ile sağlanabilirdi.
Nezihe Muhiddin yetim ve muhtaç kadınlar için kurulan Osmanlı Türk Hanımları Esirgeme derneğinin kurucusudur.
Kadınların seçme ve seçilme hakları için Cumhuriyet Halk Fırkasından önce Kadınlar Halk Fırkasını kurmuştur. Bu fırkanın amacı kadınların siyasi haklarını elde etmektir.
7- Suat Derviş
Suat Derviş kendisi gibi yazar olan Reşat Fuat Baraner’in eşidir. Özel eğitim aldı ve Berlin Konservatuarı ve edebiyat fakültesinde okumuştur. Türkiye’ye döndükten sonra dönemin ünlü gazetelerinde röportaj ve romanlarını yayınladı. Eşi ile birlikte Türkiye’nin toplumsal gerçekçi akımının ilk yayın organı olan Yeni Edebiyat dergisini yayınlamıştır.
1944 tutuklamaları sırasında eşi Reşat Fuat Baraner’i sakladığı gerekçesi yargılanmıştır.
Devrimci Kadınlar Birliğinin kurulmasında görev almıştır. Edebiyat yaşamına ise şiir ile girmiştir. Gerçekçi ve toplumcu edebiyatın gelişmesine öncülük etmiştir.
8- Halide Nusret Zorlutuna
Halide Nusret Zorlutuna İstanbul Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuştur.
Emekliye ayrılana kadar öğretmenlik yapmıştır. Halide Nusret Zorlutuna edebiyata şiir ile başlamıştır. Kurtuluş Savaşı döneminin heyecanı ile milli edebiyat akımına katılmıştır. Dönemin ünlü edebiyat dergilerinde şiirleri yayınlandı.
Şiirin yanı sıra roman ve deneme türünde de eserler verdi. Milli edebiyat akımı içinde hececi anlayış ile yazdı.
Romanlarında iyi ve güzel karakterleri işledi, ideal kadın tipinin örneklerini sundu. Halide Nusret Zorlutuna, Emine Işınsu ve Pınar Kür’ün teyzesidir.