Sessiz Gidenlerin Ardından: Musa Vatansever’e Vefa

Şakir ARSLANTAŞ

Hayat, bir yolculuktur.
Bazen sessizce başlar, sessizce biter.
Ama kimi yolcular, arkalarında yankısı yıllar sürecek izler bırakır.
İşte biz, bugün öyle bir yolcuyu, dava adamını, gönül insanını uğurladık:
BULTÜRK Yönetim Kurulu Üyesi Musa Vatansever.

Topraktan geldik, toprağa dönüyoruz. Hepimizin gideceği yer belli.
Ancak mesele, bu kısa yürüyüşte ne bıraktığımızdır geride.
Musa Vatansever, adını yüksek sesle söyleyen biri değildi.
Ama yaptığı iş, tuttuğu yol, hizmet ettiği dava öyle çok şey söylüyordu ki…
O, sessiz ama güçlü bir ırmaktı; kendi yatağını derinleştirerek akan, menziline sadık bir adamdı.

BULTÜRK’ün temellerinde onun alın teri var.
Her adımda, her toplantıda, her zorlukta
“Ben buradayım” demeden duran
ama hep orada olan bir iradeydi.
İnanıyordu.
Davaya, millete, kimliğe…
Ve biliyordu:
Asıl iz, sesi çok çıkanların değil, kalpten çalışanların kalır.

Vefat haberiyle sarsıldık.
Çünkü kaybettiğimiz sadece bir yönetici değil,
bir dostu, bir ağabeyi, bir manevi çınarıydı.
Ama bir yandan da teselli olduk:
Çünkü o görevini tamamladı.
Elinden geleni yaptı, izini bıraktı,
şimdi Rahmet Kapısı’ndan içeri girdi.

Biz, geride kalanlar…
Şimdi onun ardında bıraktığı şu soruyla baş başayız:
“Ben gittim, siz neye sadık kalacaksınız?”

Cevap belli olmalı:
Davasına, emeğine, hatırasına…
Çünkü biz unutsak da toprak unutmaz.
Toprağa düşen bir yiğidin adı,
bir gün çiçek açar çocukların dilinde,
gençlerin gönlünde.

Allah rahmet eylesin Musa Vatansever.
Gönlümüzde yaşayacak, ismimizle birlikte anılacaksın.
Ruhun şâd, mekânın cennet, ardın nur olsun…