Ocak 1990: Bulgaristan’da Tarihi Dönemeç ve “Yuvarlak Masa” Süreci
Gülten RAYİMOĞLU
1990 yılının 3 Ocak günü, Bulgaristan siyasi tarihinde kritik bir dönemin başlangıcı oldu. “Yuvarlak Masa” olarak adlandırılan bu süreç, Bulgaristan Komünist Partisi’ni (BKP) olası bir yasaklamadan kurtarırken, aynı zamanda gelecekteki siyasi sistemin temel taşlarını da oluşturdu. Ancak bu masa, sadece bir reform platformu değil; aynı zamanda bir manipülasyon ve arka plan mücadelesinin de simgesi haline geldi.
Yuvarlak Masa Nedir ve Neden Başladı?
Doğu Bloku ülkelerindeki komünist rejimlerin ardı ardına çöküş yaşadığı bir dönemde, Bulgaristan’da da değişim kaçınılmazdı. 1989’un sonlarında Todor Jivkov’un devrilmesinin ardından, ülkenin siyasi geleceği belirsizdi. Halk, demokratik reformlar ve özgürlükler talep ederken, BKP’nin öncelikli amacı, gücünü koruyarak siyasi meşruiyetini sürdürmekti.
3 Ocak 1990’da başlayan Yuvarlak Masa toplantıları, BKP ve yeni kurulan muhalefet partileri arasında bir diyalog platformu olarak lanse edildi. Ancak süreç, birçok yönüyle manipülasyonlara ve sahte bir demokratikleşme sürecine sahne oldu. BKP, hem içindeki fraksiyonları birleştirerek hem de muhalefeti kontrol altına alarak siyasi arenadaki varlığını devam ettirdi.
Yuvarlak Masa’nın Hedefleri ve Gerçekleri
Bu toplantılar, Doğu Avrupa’daki diğer örneklerden farklı bir model sundu. Örneğin Polonya’daki “Solidarnost” hareketi gibi halk tabanına dayanan güçlü bir muhalefetin aksine, Bulgaristan’daki muhalefet büyük ölçüde BKP tarafından şekillendirildi ve kontrol edildi.
Ana hedefler:
1. BKP’nin yasal statüsünü ve siyasi meşruiyetini korumak.
2. Rejimin suçlarını ve yolsuzluklarını yargıdan kaçırmak.
3. Eski komünist elitin siyasi gücünü ekonomik güce dönüştürmek.
Sonuçlar:
BKP’nin içindeki yapılar dağıtılmadı, aksine yeni isimler ve yapılar altında varlığını sürdürdü. Örneğin, BKP, Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) adını alarak yeniden yapılanmaya gitti.
Dönemin muhalefet partisi olarak görülen Siyasi Demokrasi Güçleri (SDS), BKP tarafından kontrol edilen ajanlar ve gizli servis bağlantılı kişilerle doluydu. Bu durum, muhalefetin etkinliğini büyük ölçüde sınırladı.
Yuvarlak Masa’nın Önemli Kararları
Yuvarlak Masa toplantıları, 3 Ocak’tan 15 Mayıs 1990’a kadar devam etti. 12 Mart 1990’da imzalanan üç önemli belgeyle şu sonuçlar elde edildi:
1. Anayasa’nın 1. Maddesi’nin kaldırılması: Bu madde, BKP’nin yönetimdeki mutlak hakimiyetini garanti altına alıyordu.
2. Politik polis Şube 6’nın feshi: BKP’nin baskı aracı olan bu yapı resmi olarak kapatıldı.
3. Ordunun ve yargının politize edilmesinin sona erdirilmesi.
Bu reformlar, yüzeyde bir demokratikleşme sürecini andırsa da, gerçekte BKP’nin yeniden organize olmasına ve siyasi gücünü korumasına olanak tanıdı.
Manipülasyonlar ve Arka Plan Mücadeleleri
Yuvarlak Masa’nın bir diğer yönü, BKP’nin kontrolü altında muhalefeti etkisiz hale getirme çabalarıydı. SDS’nin lideri Jelyu Jelev ve diğer muhalefet temsilcilerinin, eski rejimin gizli servisleriyle bağlantılı kişiler olduğu sonradan ortaya çıktı. Bu durum, halkın reformlara olan güvenini sarstı.
Ayrıca BKP’nin kontrolündeki propaganda mekanizmaları, rejimin geçmişteki suçlarını aklamaya yönelik bir söylem geliştirdi: “Bu suçlar geçmişte kaldı, o zamanlar şartlar böyleydi. Hepimiz hata yaptık.” Bu söylem, BKP’nin lider kadrolarının yargılanmasının önüne geçti ve eski elitlerin yeni sistemde de etkin olmalarını sağladı.
Yuvarlak Masa ve Sonuçları
Yuvarlak Masa’nın uzun vadeli sonuçları şu şekilde özetlenebilir:
1. BKP’nin Yeniden Yapılanması: BKP, BSP adıyla yeniden yapılanarak siyasi hayatını sürdürdü. Bu durum, eski rejimin etkisinin devam etmesine olanak tanıdı.
2. Ekonomik Gücün Ele Geçirilmesi: BKP’nin eski lider kadrosu, siyasi gücünü ekonomik güç haline getirerek yeni sistemde de varlığını sürdürdü.
3. Halkın Güvensizliği: Reformların yüzeysel olması, halk arasında derin bir hayal kırıklığı yarattı. Radikal değişim bekleyen halk, eski rejimin gölgesinde bir sistemle karşılaştı.
Bir Geçiş Süreci mi, Bir Maskeli Balo mu?
Yuvarlak Masa, Bulgaristan’da bir dönüm noktasıydı. Ancak bu süreç, gerçek bir demokratikleşmeden çok, eski rejimin kendini yenileyerek varlığını sürdürdüğü bir dönem olarak tarihe geçti. Halkın adalet ve reform taleplerine rağmen, eski elitler güçlerini korumayı başardı.
Bu, Bulgaristan’daki demokrasiye olan güveni sarsan bir miras bıraktı.
Bugün, Yuvarlak Masa’nın etkileri hâlâ tartışılmakta.
Geçmişte yaşanan bu manipülasyonların ve arka plan oyunlarının farkında olmak, Bulgaristan’ın demokratik geleceği için önemli bir ders niteliği taşıyor.