Küçük Bir Tebessüm, Büyük Bir Değerdir

Raziye ÇAKIR

Bir gün Peygamber Efendimize (s.a.s) şöyle bir soru sorulur:
“Allah’ın en çok sevdiği insan kimdir?”
Efendimizin cevabı kısa ama derin anlamlıdır:
“İnsanlara faydası dokunan kişidir.”

Bu cevap, hayat felsefemizin temel taşı olmalı. İnsanların en hayırlısı olmak için büyük servetlere, yüksek makamlara ya da gösterişli unvanlara sahip olmak gerekmez. Bazen sadece küçük bir tebessüm, bir güzel söz, bir el uzatmak, bir dinlemek, bir dert paylaşmak yeterlidir. Herkesin omzunda taşıdığı görünmez yükler vardır. Ve çoğu zaman bu yüklerin ağırlığını bir samimi bakış hafifletebilir.

Tebessüm – gözle görülmeyen ama kalpleri ısıtan bir ışıktır.
Sermaye istemez ama büyük kazanç getirir. Sessizdir ama derin mesajlar taşır. Saniyeler sürer ama bir ömür hatırlanır.

Bazen “Nasıl yardımcı olabilirim?” sorusu bir insanın hayatını değiştirebilir. Yolda yaşlı birine yol vermek, otobüste yer vermek, elinde yük olan bir anneye yardım etmek, bir çocuğa gülümsemek – işte bütün bunlar Allah’ın en çok sevdiği kullarından biri olma yolunda küçük ama etkili adımlardır.

Unutma:
Yaralara merhem olmak için ilaç fabrikası gerekmez.
Bazen bir tebessüm, bir gönül okşayan söz, bir içten niyet yeterlidir.
Hayatın yükünü hafifletmek için bize verilmiş en kıymetli silah – merhamettir.

İnsanlara faydalı olmanın değeri hiçbir ölçüyle hesaplanamaz. Çünkü bu, insan olmanın özüdür. Herkes kendi çevresinde küçük bir iyilik yapsa, dünya daha yaşanabilir bir yer olurdu.

Büyük insan olmak istiyorsan, insanların kalbine küçük kapılar aç. O kapılar tebessüm, anlayış ve merhametle açılır.