KÜÇÜK BİR KÖY, BÜYÜK BİR MİLLETİN HATIRASI: BAŞPINAR

Raziye ÇAKIR

Bir köy düşünün…
Bir ülkenin sınırları dışında, ama bir milletin vicdanında hâlâ yaşayan…
Bir köy düşünün, 625 yıldır dimdik ayakta.
Tarihin dalgaları üzerinden geçmiş, rejimler değişmiş, haritalar yeniden çizilmiş ama o hep aynı kalmış: Türk gibi.

Adı Başpınar.
Ama Romanya’nın Dobruca bölgesindeki bu köye halk arasında başka bir ad verilmiş: Küçük İstanbul.
Çünkü burası yalnızca bir yerleşim yeri değil, bir medeniyetin özü, bir kimliğin özeti, bir kültürün sancağıdır.

Zamanın Unuttuklarına Karşı Hafızanın Direnişi

Dünya küreselleştikçe kimlikler silinirken, Başpınar unutmayı reddedenlerin köyü oldu.
Birileri tarih kitaplarından bizi silmeye çalışırken, Başpınar taşlara Türk’ün izini kazıdı.
Ezanı susturamadılar. Dili koparamadılar.
Bayramları silemediler.
Duaları, gelenekleri, mezar taşlarını, göç yollarını silemediler.

Çünkü bu köyde yaşayanlar, “Türk olmak” ile “Türk kalmak” arasındaki farkı bildiler.
Ve bu farkı her gün yaşadılar.

Kültür Sadece Dil Değil, Direniştir

Başpınar’da çocuklar hâlâ Türkçe konuşuyor.
Gençler düğünlerinde “damat tıraşı” yaptırıyor.
Anneler oğullarına “asker kınası” yakıyor.
İhtiyarlar köy kahvesinde “Türkiye ne yapıyor” diye haber dinliyor.
Bu köyde zaman sanki durmuş gibi… ama aslında değerler yaşatılarak zamanın önüne geçilmiş.

Türkiye’de unutulmaya yüz tutmuş pek çok gelenek, Başpınar’da hâlâ canlı.
Çünkü burası bir hatıranın değil, bir medeniyetin hâlâ yaşayan kalbidir.

Avrupa’da Bir Türk Adası

Bugün Avrupa’da yüzlerce köy, şehir, kasaba geçmişinde Türk izleri taşır.
Ama çok azı bu kadar saf, bu kadar sahip, bu kadar sadık kalabilmiştir geçmişine.
Başpınar, Avrupa’nın ortasında bir Türk adasıdır.
Sınırların ötesinde kalmış ama ruhun içinde yaşatılmış bir köydür.

625 yıl boyunca ne medyasız kaldılar, ne eğitimsiz, ne kitapsız.
Ama her şeyden öte tarihsiz bırakılmak istenenlerin hikâyesi oldular.

SON SÖZ: BAŞPINAR VARSA, ÜMİT DE VARDIR

Başpınar’a bakınca, insan sadece geçmişi değil; geleceği de görür.
Çünkü bu köy, bize şunu hatırlatır:
Türk olmak doğmaktır, Türk kalmak ise bilinçtir.

Romanya’nın Başpınar Köyü, adeta Türk milletine yazılmış bir mektuptur.
“Unutmayın bizi” der,
“Yalnız bırakırsanız susarız, ama hatırlarsanız haykırırız” der.

Biz bu köyleri unutursak, sadece bir coğrafyayı değil, kendi ruhumuzu kaybederiz.

Bugün hâlâ Türk kalabilen Başpınar gibi köyler varsa,
biz de hâlâ Türk kalabiliriz.
Unutmayalım:
Köyler susar ama taşlar susmaz.
Kimlik bastırılır ama iz silinmez.
Ve tarih unutana değil, hatırlayana yazılır.