KIRIM ZORUNLU GÖÇ VE SOYKIRIM

Bugün özellikle bilgi çağında iletişimin ulaştığı zirve ile artık bütün değerler tekrar sorgulanır durumda. Geçmişte toplumlara yapılmış zalimlikler, katliam ve soykırımlar yıllar sonra halk tarafında duyulurdu,

Bugün ise artık Gazze’ye atılan bomba insanlığın yüreğinde patlıyor. İnsanların artık ne küresel adalete ne kendilerine yontukları insan haklarına ne de sahte demokrasi safsatalarına inançları kalmadı.

Her şey tüm insanlığın gözünün önünde gerçekleşirken, toplumlar daha adil düzenler arayışında. Siyaset, ticaret, coğrafyalarının hatta inançların nelere mal olacağını anlayarak, Tarihi yeniden sorgular ve yeniden masaya yatırır duruma geldi.

Coğrafya kader midir?

Özellikle yeni ve sonraki nesillerin kesinlikle bilmesi gereken cevap EVET’dir. Üstünde yaşadığınız ve adına Vatan dediğiniz topraklarda, coğrafyada sahip olduğunuz yer-üstü ve yer altı tüm zenginliklerinizle coğrafi stratejik konumunuz başkasının iştahlarını kabartıp bugün olmazsa da yarın size herhangi bir mazeretle saldırmalarının sebebi olacaktır.

Bugün Filistin’de de olan budur?

Arap baharı diye dünyaya yutturulan Araplara yaşadıkları yerleri cehenneme çeviren sebepte aynıdır.

Dün olan önceki gün olan savaşların gerçek sebepleri de bilinenden farklıdır.

O nedenle Tarihi okumak önemli fakat aynı zamanda doğru! okumak çok daha önemlidir.

KIRIM önemli midir? Evet hem de çok önemlidir.

Karadeniz dünya yönetiminde önemlidir. Yüzyıllardır Karadeniz’e hâkim olmak ve diğer denizlere inmek için kilit, stratejik bir konumdadır KIRIM Adası.

Karadeniz’den Dünyaya açılan aynı zamanda Kafkaslara bitişik bir pencere için hâkim lokasyondur. Bu nedenle Kırım Kırımlılara bırakılamaz diyen hâkim güçlerin tarih boyunca bir gözleri hep Kırım’da olmuştur. Bu nedenle KIRIM’ın ve insanlarının başına gelenler de Tarih sayfalarında ayrılan birkaç sayfa bilgiden çok daha acı ve daha fazladır.

Tamiri ve tarifi imkânsız acılar vardır Kırım’da. Hüzünler, hikayeler vardır. En önemlisi bile bile ölüme gönderilen insanlarıyla 80 yıl önce, tarihin karanlık tünellerinde, STALİN İMZALI, KIRIM TATAR TÜRKLERİNE UYGULANMIŞ SOYKIRIM VARDIR.

Anlatılan, yazılan hiçbir sebep, hiçbir hikâye faillerin suçlarını hafifletemeyecek ve acıları UNUTTURMAYACAKTIR.

1877-78 Rus-Türk Harbi’nden sonrası, Türk soykırımlarının başladığı tarih olarak kabul edilir. Kafkaslardan Türkistan’a, Bosna’dan Batı Trakya’ya, Balkanlar’dan Bulgaristan’a kadar yapılan soykırımlar, küresel güçlerin medyaya hakimiyetinden dolayı hala yeterince duyurulamadı. Zorunlu göçlere maruz kaldık, köklerimizden koparıldık, atıldık ve çaresizce seyrettik, çoğumuz olayları akşam haberi olarak sadece izleyebildik.

Kırım Tatar Sürgünü, BİR BAŞKA DEYİŞLE KIRIM TATAR SOYKIRIMI, Sovyet hükümeti tarafından Stalin adına hareket eden L. Beriya’nın organize ettiği bir etnik kültürel temizlik ve SOYKIRIMDIR.

18-20 Mayıs 1944 tarihlerinde gerçekleşen bu acı olayda, 400.000 civarında Kırımlı kardeşlerimizi anavatanlarından zorla kopartılmış sürgün edilmiş ve yurtlarına dönmeleri engellenmiştir. Stalin’in 11 Mayıs 1944’te aldığı kararla, Kırım Türklerinin anavatanlarından sürülmesi emredilmiş ve 18 Mayıs’ta sürgün kararı uygulamaya geçmiştir.

18-19-20 Mayıs 1944 tarihlerinde, birkaç saatliğine eşyalarını toplamaları için izin verilmiş ve Kırım halkı hayvanlar gibi kamyonlarla tren istasyonlarına taşınmıştır.

400 binden fazla Kırım Türk kardeşlerimizi hayvan taşınan, trenlerle ve 2-3 hafta süren bir yolculukla Sibirya gibi uzak bölgelere sürgün edilmişlerdir.

Sürgünde susuzluk, açlık, hastalık ve olumsuz hava şartları nedeniyle sadece yollarda en az 150 bin kişi yaşamını yitirmiştir.

80 yıl geçmesine rağmen özür dilenmemiş, Kırım Türklerinin maddi ve manevi kayıpları tazmin edilmemiş, yaraları hala sarılmamıştır. Bugün hala yaralar kanamakta ve kimse onların seslerini duymamaktadır.

Kırım Türklerine yönelik baskı ve zulmün devam ettiği günümüzde, Kırım Türklüğü, vatan ve özgürlük uğruna mücadelesini hala sürdürmektedir.

BULTÜRK Derneği olarak, TARİHE KARA BİR SAYFA OLARAK YAZILMIŞ OLAN 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününü şiddetle kınıyor ve Soykırıma dönüşen bu zorunlu göçün 80. yıl dönümünde hayatını kaybeden tüm soydaşlarımızı kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Allah’tan gani gani rahmet diliyor. Hayata veda edip ölüme merhaba diyen bütün ruhlara birlikte dua etme zamanıdır. Şehitlerimizin ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet, makamları Ali olsun.

Gücümüz gücünüzdür anlayışımızla, sizlerle birlikte Kırım adası veya Kırım toprakları Türk’ün Yurdu olana kadar Cihan’a ses olmaya devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla.

Saygılarımızla,

Rafet ULUTÜRK
BULTÜRK
Genel BAŞKAN

Bir 1 kişi, Oval Ofis ve yazı görseli olabilir