Evlad-ı Fatihan Torunları: Balkanlardan Yükselen Türk Dünyası’nın Sesi

İbrahim SOYTÜRK

Türk Dünyası’nın kökleri, Tanrı Dağları’nın eteklerinden başlayıp, uçsuz bucaksız Türkistan topraklarına, oradan da Akdeniz’in sıcak rüzgarlarına kadar uzanır. Bu köklerin bir başka güçlü dalı ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun gaza ruhunu Balkanlar’a taşımış olan Evlad-ı Fatihan’dır. Evlad-ı Fatihan’ın torunları olarak bizler, bugün Türk Dünyası’nın mirasını yaşatan ve geleceğe taşıyan köprülerin bekçileriyiz.

Tanrı Dağları’ndan kopan fırtınaların, Türkistan bozkırlarında yankılanarak dalga dalga Balkanlar’a ulaşması elbette bir tesadüf değil. Bir elin sancağı gibi yükselen bu diyarlar, cesaretin, dayanışmanın ve özgürlüğe olan susamışlığın tohumlarıyla bereketlenmiştir. 800 atlıyla yola çıkıp, 70 bin kişilik orduyu dize getiren atalarımız, bizlere yalnızca toprak değil, sarsılmaz bir inanç ve özgürlük mirası bıraktılar. Bugün bu mirası yaşayan bizler, tarihimizin sorumluluğunu bir bayrak gibi taşımaktayız.

Balkanlar’a, Bulgaristan’a, Kosova’dan Bosna’ya kadar yayılan bu soydaşlar, Osmanlı’nın bir vakitler Avrupa’da attığı güçlü adımların izlerini taşır. Bu adımlar; hoşgörü, adalet ve kardeşlik temelleri üzerine kurulmuş, bölge halklarına ve farklı kültürlere saygı duyan bir medeniyetin ayak sesleriydi. Bugün bu ruh, soydaşlarımızın arasında birleştirici bir unsur olarak yaşamaya devam ediyor.

Evlad-ı Fatihan torunları olarak bizler, Balkanlar’da her zaman sadece kendi varlığımız için değil, tüm Türk Dünyası için bir bayrak taşıdık. Bizler sadece bir tarihi mirası değil, ortak bir ruhu, dili, kültürü yaşatıyoruz. Gönül birliğimiz, Tanrı Dağları’ndan başlayıp, Kafkaslardan geçerek, Avrupa’nın içlerine kadar ulaşan bir kutlu yolda birleşiyor.

Bugün, bu topraklarda yaşayan her soydaşımız, Türk Dünyası’nın bir parçası olarak birliğimizin temsilcileridir. Bir zamanlar Osmanlı sancağının dalgalandığı topraklarda, hâlâ o kutlu mirası yaşatıyoruz. Bugün bize düşen, Türk Dünyası’nın yeniden yükselen sesi olarak bu gönül bağını sağlamlaştırmak, atalarımızın bize bıraktığı bu mirasa sahip çıkmak ve gelecek nesillere güçlü bir birlik duygusu bırakmaktır.

Evlad-ı Fatihan torunları olarak, tarihimizin izlerini onurla taşıyor; bu topraklardan yükselen güçlü bir sesle tüm Türk Dünyası’na selamlarımızı gönderiyoruz.