DEDE KORKUT DİYOR Kİ…
Derya YILDIRIM
Dede Korkut’un öğütleri, yüzyılları aşarak günümüze uzanan bir bilgelik ışığıdır. Her kelimesi, derin bir tecrübeyi ve insan olmanın sorumluluğunu taşır. Bu öğütlerin özünde, insanın nasıl “adam” olacağı, nasıl “er” ve “yiğit” sıfatlarını hak edeceği anlatılır. Ancak bu sıfatları taşımak, yalnızca insan olarak dünyaya gelmekle mümkün değildir. Onlar, erdemle, doğruyla ve hakikatle yoğrulmayı gerektirir.
Dede Korkut diyor ki: “Arkadan vuran er olmaz oğul.” Bu söz, sadakatin ve dürüstlüğün, insan olmanın en temel taşı olduğunu hatırlatır bize. Günümüz dünyasında, ne yazık ki, menfaatlerin ve küçük hesapların insan ilişkilerini yönettiğini sıkça görüyoruz. Arkadan vurmak, yalnızca bir kalleşlik değildir; aynı zamanda insanın kendi vicdanına da ihanetidir. Silahla, sözle, hatta sessizlikle yapılan bu ihanetin izleri, insanın karakterinde silinmez yaralar bırakır. O yüzden Dede Korkut’un bu öğüdü, zamansız bir uyarıdır: Yiğit ol, dürüst ol, sadakatten şaşma.
Bir başka derin öğüt ise “Hedefine ulaşmak istiyorsan ok gibi ol, yay olma” cümlesinde saklıdır. Burada, kararlılık, istikrar ve amaca yönelmiş bir iradenin önemi vurgulanır. Yay, ne kadar gerilirse gerilsin yerinde kalır; ama ok, hedefe saplanır. Dede Korkut, bize amacımızdan sapmadan ilerlememizi, kararlı ve cesur olmamızı öğütler. Ancak bu cesaret, başkalarına zarar veren bir hırsa dönüşmemeli; doğru yolda, hakkaniyetle ilerleyen bir adalet duygusuyla beslenmelidir.
“Dünya döner oğul, döndükçe önüne ölüm gelir.” Bu cümle, insanı kendine getirir. Hayatın geçiciliğini, servetin, makamın, gücün aslında hiçbir kalıcılığı olmadığını hatırlatır. Bugün bize ait olan, yarın bir başkasına emanet edilecektir. İnsan bu döngüyü anladığında, kibirden ve dünyalık hırslardan sıyrılır. Önemli olan, bu dönüşte nasıl bir iz bırakıldığıdır. Bataklıkta mı dönersiniz, gül bahçesinde mi? Bu seçim, her insanın kendi vicdanında yaptığı tercihe bağlıdır.
Dede Korkut’un “Mazlumla birlikte ol, zalime meydan verme” sözü, insan olmanın ve toplumda adaletin temel direğini işaret eder. Bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bu öğüt, bireysel ahlakın ötesinde, toplumsal sorumluluğa da atıfta bulunur. Güçlüden yana olmak kolaydır; ama erdem, mazlumun yanında durmayı gerektirir. Haksızlık karşısında susmamak, zalime boyun eğmemek, yiğitliğin en büyük göstergelerindendir.
Ve son olarak, “Diline, beline, eline dikkat et” öğüdü, bir insanın hem kendine hem çevresine olan sorumluluğunu hatırlatır. Dile hâkim olmak, doğru sözlü ve adil olmayı; bele sahip çıkmak, ahlaka uygun yaşamayı; ele dikkat etmek, hak yememeyi ifade eder. Bu üç temel ilke, bireyin hem kendi içinde hem de toplum içinde onurlu bir şekilde var olmasını sağlar.
Dede Korkut’un öğütleri, çağları aşan bir ahlak pusulasıdır. İnsan olmanın ötesinde, “adam” olmanın, erdemli ve onurlu bir hayat sürmenin rehberidir. Eğer bu öğütlere kulak verirsek, hem birey olarak hem toplum olarak daha güçlü, daha onurlu bir geleceğe adım atarız. Çünkü Dede Korkut’un dediği gibi, “Sen er oldukça, yiğit oldukça, adam oldukça, Türk milletinin sırtı yere gelmez.”
____________________________________________
DEDE KORKUT’UN SESİ
Ey oğul, dinle beni,
Geçmişten gelen bir nefes gibi,
Sözüm ki zamanları aşar,
Hakikati bulur, kalpleri taşar.
Arkadan vurmaz er kişi,
Sözle, silahla, gönül işi.
Dost bildiğin yalanla gelir ise,
Yılan say onu, uzak dur sinsi nefesinden.
Ok gibi ol oğul, hedefe saplan,
Yay gibi gerilme, yerinde kalmam.
Hedefin hak olsun, yolun doğru,
Sapma, vurma kendi öz ruhunu.
Dünya döner, her şey döner,
Sakın övünme, darlığa da gücenme.
Varlık da geçer, yokluk da biter,
Bu döngüde ne bırakırsın, o yeter.
Mazlumla yürü, zalime dur de,
Doğru ol oğul, eğil ama sürünme.
Diline sahip ol, eline dikkat et,
Hak yeme, riyadan uzak ol elbet.
Olacaksan gül bahçesinde bir koku,
Ya da deryada bir köpük gibi saf ol.
Toza, çamura bürünme, arın,
Her sözünle, her adımınla doğru kal.
Ey oğul, dinle beni,
Sözüm geçmişten, geleceğe bir ip gibi.
Sen er oldukça, doğruda durdukça,
Türk’ün sırtı yere gelmez, unutma!
____________________________________________
DEDE KORKUT’UN GÖLGESİNDEN
Ey oğul, dur ve düşün,
Geçmişin sesi var, kulak ver, dinle.
Hangi çağda olsan da aynı sorular,
Aynı karanlık, aynı ışık yollar.
Adam doğar insan, ama adam olmaz,
Yiğit dediğin erdemden sapmaz.
Arkadan vurmaz, ne sözle ne elle,
Hak yolunda yürür, doğruluk dille.
Ok gibi ol oğul, düz ve kararlı,
Yay gibi gerilen hep yerinde kalır.
Ama dikkat et hedefin hak olsun,
Hırsla yanan ok, kendini vurur son.
Yalanı dost edineni, dost sanma,
Yalanın gölgesinde kalan, doğruya varmaz.
Dilini kirletme ki sözlerin değer bulsun,
Her kelime vicdanın aynası olsun.
Dünya döner oğul, zaman geçer,
Gözde büyüyen her şey küçülür birden.
Ne varlık kalır, ne de darlık baki,
Sana düşen, izi temiz bırakmaktır belki.
Mazlumu tanı, zalime dur de,
Sessiz kalanın suçu büyür de büyür.
Adaletin terazisi hep elinde olsun,
Eğil, ama sürünme; alçal, ama yok olma.
Deryada köpük, gül bahçesinde koku,
Hangi yolda olsan da saf ve temiz dur.
Toza, batağa karışma, ışığı bul,
Her anını hakikatin huzurunda kur.
Ey oğul, sesleniyorum çağlardan,
Bu sözler dün değil, yarınlar için.
Doğru olursan, sırtımız yere gelmez,
Türk’ün adını tarih silmez.