Kategori: Yazılar

Derya YILDIRIM Hayat, kazananların hikâyesidir. Başarıya ulaşanlar, isimlerini tarihe kazır; onların hikâyeleri gelecek nesillere ilham verir. Ancak başarısızlıkla sonuçlanan ya da mücadele etmeden pes edilen bir hayat, zamanın tozlu sayfalarında kaybolur. Gerçek şu ki, başarılı olanlar hatırlanır, diğerleri ise unutulur. Tarihe dönüp baktığımızda, hep aynı gerçeği görürüz: Dünyayı değiştirenler, kalıcı

İbrahim SOYTÜRK Hayat, gelip geçici bir yolculuktur. İnsanlar doğar, yaşar ve bir gün bu dünyadan göç eder. Ancak insanın bu dünyadaki gerçek mirası, geride bıraktığı mallar ya da makamlar değil; yaptığı iyilikler, dokunduğu hayatlar ve bıraktığı güzel izlerdir. “Yaptığın iyilikler güldürdüğün yüzler, senden sonra seni yaşatacak olanlardır.” Bu söz, insanın

Ertaş ÇAKIR Bulunduğun yerde “devlet gibi adam” olmak, yalnızca güçlü bir duruş sergilemek değil; adalet, güven, dürüstlük ve erdemle hareket ederek bulunduğun topluluğun temel direği haline gelmektir. Bu ifade, bir insanın çevresinde hem manevi bir ağırlığa sahip olmasını hem de sorumluluk taşıyan bir lider gibi davranmasını ifade eder. Ancak bu,

Durmuş MUTLU Düşünce teorisi, insan zihninin nasıl çalıştığını, düşüncelerin nasıl oluştuğunu ve bunların davranışlarımıza ve kararlarımıza nasıl etki ettiğini anlamaya yönelik bir disiplindir. Bu teori, felsefe, psikoloji, bilişsel bilimler ve nörobilim gibi birçok alanın kesişiminde yer alır. Düşünce, yalnızca bireysel bir süreç değil; aynı zamanda toplumsal, kültürel ve biyolojik faktörlerin

Musa VATANSEVER Bu dünyada insan olmanın yükü ağırdır. Sadece nefes almak, yürümek, çalışmak değil; aynı zamanda anlamak, hissetmek, sevmek ve affetmek gerekir. İnsan olmak, sadece bir bedene sahip olmak değil, bir ruha sahip olmanın sorumluluğunu taşımaktır. İnsan Olmanın Ağırlığı Sevgi ve Şefkat: İnsan, çevresine sevgiyle bakmayı ve şefkatle yaklaşmayı öğrenmelidir.

BGSAM Ege’nin tarihî zenginliği, yalnızca büyük medeniyetlerin izlerini değil, aynı zamanda sanatın ve kültürün nasıl şekillendiğine dair önemli ipuçlarını da taşır. Bu zenginliğin öne çıkan örneklerinden biri, genellikle “Sporun Hanımefendisi” olarak anılan Minos Tanrıçası Heykelciği‘dir. MÖ 1450-1400 yıllarına tarihlenen bu heykelciği, Ege Tunç Çağı’nın estetik anlayışını ve Minos sanatının dinamik

BGSAM Türklük bilimi, kökleri derinlere dayanan ve çok geniş bir kültürel, tarihi ve dilsel mirası barındıran bir alandır. Ancak, bu geniş mirası anlamak ve geleceğe taşımak için yeni bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Gençler, bu bilimin geleceğini şekillendirecek olan dinamik bir güçtür. Onların, Türk milletinin tarihini, kültürünü, dilini ve kimliğini

BGSAM Hayat, sürekli bir öğrenme süreci. Geçmişteki hatalar, gelecekteki başarıların temel taşları olabilir. Ancak bunun için önce o hataları tanıyıp kabul etmek gerekir. “Yarını iyileştirmenin tek yolu, bu gün neyi yanlış yaptığını bilmektir” derken, aslında bir öz eleştiri sürecinin ne kadar kıymetli olduğunu vurguluyoruz. Hataları kabullenmek, insanı sadece geçmişin yüklerinden

BGSAM Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden üzerine çekti. Putin, “Türkiye, bize saldırmayacağı hususunda uluslararası bir taahhütte bulunursa, onlara askeri nükleer teknolojimizi vereceğim. Bunu küresel barış için yapacağım,” diyerek, hem bölgesel hem de küresel güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek bir teklif sundu.

Gülten RAYİMOĞLU 1990 yılının 3 Ocak günü, Bulgaristan siyasi tarihinde kritik bir dönemin başlangıcı oldu. “Yuvarlak Masa” olarak adlandırılan bu süreç, Bulgaristan Komünist Partisi’ni (BKP) olası bir yasaklamadan kurtarırken, aynı zamanda gelecekteki siyasi sistemin temel taşlarını da oluşturdu. Ancak bu masa, sadece bir reform platformu değil; aynı zamanda bir manipülasyon

Ertaş ÇAKIR İnsan, sadece bir bedenden ibaret değildir; ruh, akıl ve kalp gibi farklı boyutlarla anlam kazanan çok yönlü bir varlıktır. Bu bağlamda, kalp ve beyin (ya da zihin ve gönül), insanın en temel yöneticileridir. Biri düşünceyi, mantığı ve bilinci; diğeri ise duyguyu, sezgiyi ve sevgiyi temsil eder. Ancak bu

Derya YILDIRIM Türkiye, asırlık zincirlerini kırmış, mazlumların sesi olmuş ve kendi geleceğini tayin etme iradesini ortaya koymuş bir milletin destanını yeniden yazıyor. Artık yeni bir dönemin eşiğindeyiz: Büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşuna tanıklık ediyoruz. Bu uyanış, yalnızca bir devletin değil, bir milletin asırlık hayallerinin gerçekleşmesi demektir. Bu Güç, Milletin Emanetidir

Musa VATANSEVER Türk milleti, tarih boyunca nice badireler atlatmış, nice ihanete karşı birlik ve dirlik içinde varlığını korumayı bilmiştir. Bugün de aynı kararlılık ve inançla, milli iradeye ve bin yıllık kardeşlik hukukumuza kastedenlere karşı dimdik ayaktayız. Kim ne derse desin, hangi kara propagandalarla milletimizi bölmeye çalışırsa çalışsın, bu aziz milletin

Musa VATANSEVER Türkiye, yüreğimizin en derin köşesinde sevdasıyla sakladığımız ama gün geçtikçe hayal kırıklıklarıyla sınandığımız yalnız ve güzel ülkemiz… Bugün geldiğimiz noktada, cesaretin sustuğu, bilginin küçümsendiği, gücün kutsandığı bir düzenle mücadele ediyoruz. Ama her yıl yeni bir başlangıçtır, yeni bir umut ışığıdır. Bu 2025 yıl, fikri olanın korkmadan konuştuğu, “Ben

Neriman KALYONCUOĞLU 2025 yılına adım atarken, yeni bir başlangıç yapmanın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Her yeni yıl, yeni umutlar, hedefler ve fırsatlar sunar. Bu yıl, geçmişin yüklerinden arınmak ve geleceğe umutla bakmak için mükemmel bir fırsat. Her sabah uyandığınızda, bir adım daha ileri gitmek için kararlı olun. Unutmayın, her yeni

Durmuş MUTLU Anlayabilmek, insanın en önemli yeteneklerinden biridir. Empati, algılama, iletişim kurma gibi beceriler bu yeteneğin bir parçasıdır. Ancak anlamak, bazen sınırların bulanıklaşmasına, kişinin kendi benliğini ve duygusal dengesini kaybetmesine neden olabilir. Anlayabilen ama anlayanı absorbe etmeyen bir insan olabilmek, hem derin bir empatiye hem de sağlam bir öz farkındalığa

Musa VATANSEVER Türk dünyasının Kafkasya’dan Balkanlar’a, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar uzanan etkisi, sadece geçmişte kalan bir miras değil; aynı zamanda geleceğe ışık tutan bir potansiyeldir. Bugün, Türk halklarının ortak kültürü, tarihi, coğrafyası ve stratejik gücü, dünyayı şekillendirecek bir vizyonun temel taşlarını oluşturabilir. Bu vizyon, sadece Türk dünyasının birleşmesini değil, insanlık

Derya YILDIRIM Bir derneğin varlığı, yalnızca bugünün sorunlarına çözüm aramakla sınırlı olmamalıdır. Topluma katkı sağlama amacıyla kurulan bir dernek, ardında değerli bir miras bırakmayı hedeflemelidir. Bu miras, geleceğe ışık tutan bir rehber, topluma ilham veren bir vizyon ve gelecek nesillerin yol haritası olacak birikimlerdir. Peki, bir dernek ardında ne bırakmalı?