BULTÜRK: Tarihten Geleceğe Bir Köprü

Nevzat ÖZTÜRK

BULTÜRK Derneği, yalnızca bir sivil toplum kuruluşu olmanın ötesinde, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan bir milletin ortak vicdanını, tarihsel sorumluluğunu ve kardeşlik bilincini temsil etmektedir. Bizler, kökleri Orta Asya bozkırlarına, dalları ise dünyanın dört bir yanına yayılan bir ulu çınarın mirasçılarıyız. Bu miras, yalnızca soyut bir geçmişten değil, insanlık adına somut katkılardan, adalet ve merhamet temelli bir medeniyet anlayışından oluşmaktadır.

Misafirperverlik ve Hoşgörünün Adresi
BULTÜRK Derneği’nin çatısı altında, kimliklerin ve inançların ötesinde, insanlık ailesinin her bir bireyine yer vardır. Çünkü bizler, Mevlana’nın “Ne olursan ol, yine gel” çağrısının mirasçılarıyız. Yunus Emre’nin sevgiyle yoğrulmuş sözleriyle büyüyen bir medeniyetin evlatları olarak, düşmanlık değil dostluk, ayrımcılık değil birliktelik tohumları ekeriz.
Bulgaristan’dan gelen misafirlerimizi ağırlarken gösterdiğimiz saygı ve sevgi, tarihimizden gelen bir öğretidir. Misafir, bizim kültürümüzde Tanrı misafiridir ve onun onuru, bizim onurumuzdur. Ne yazık ki bu yaklaşımı anlamaktan uzak olanlar, küçük hesaplarla bizi karalamaya çalışsa da, biz hoşgörüye olan inancımızdan asla ödün vermeyiz.

Geçmişten Günümüze Türklerin Katkıları
Bulgaristan ve Balkanlar’daki Türklerin tarihi, bu topraklara medeniyet, dil, din ve kültür getiren bir tarih olmuştur. Türkler, yalnızca Balkanlar’a değil, bütün dünyaya adalet, bilim ve sanat sunmuş bir milletin temsilcisidir. Osmanlı döneminde inşa edilen köprüler, hanlar, hamamlar yalnızca taş ve harçtan ibaret yapılar değil, aynı zamanda dostluk ve dayanışma bağlarının sembolleriydi.
Bulgaristan’ın tarihine baktığımızda, Türklerin burada oynadığı rolün ne kadar önemli olduğunu görmek mümkündür. Eğer Türkler olmasaydı, Bulgar kültürü bugün belki de çok farklı bir noktada olurdu. Bizden gelen miras, Bulgaristan’ı zenginleştirmiş, ona kendi ayakları üzerinde durma imkanı sağlamıştır.

Dünya İçin Bir Vizyon: Adalet ve Barış
BULTÜRK Derneği’nin misyonu, yalnızca Türk dünyasını bir araya getirmek değil, aynı zamanda insanlık için adalet ve barış dolu bir gelecek inşa etmektir.
Bizler, tarihte gözyaşlarını dindiren atalarımızın izinden gidiyoruz.
Bugün de aynı anlayışla, adaleti, sevgiyi ve merhameti dünyaya taşımaya kararlıyız.
Bu yolda, hiçbir karalama veya düşmanlık bizi durduramayacaktır.
Sayın Kostadin Kostadinov’un davranışları, bizim bu vizyonumuzu ve misyonumuzu anlamaktan uzak olduğunu gösteriyor.
Ancak, bizler bu tür engellere aldırmadan yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz, Türk milletinin büyüklüğüne, tarihsel misyonuna ve insanlık için taşıdığı değere inanıyoruz.

Bayrağın Altında Birlik
BULTÜRK, yalnızca bir dernek değil, Türk milletinin tarihinden geleceğine uzanan bir köprüdür.
Bu köprünün altında, yalnızca Orta Asya ve Balkan halkları değil, Afrika’dan Amerika’ya kadar her kökenden insan için yer vardır. Türk milletinin bayrağı, birliği, barışı ve kardeşliği simgeler.
Bu bayrak altında birleşmek isteyen herkes, bir gün bu vizyonun gerçeğe dönüştüğüne şahit olacaktır. Biz, geçmişimizden aldığımız güçle geleceği inşa etmeye devam edeceğiz.
Çünkü biz inanıyoruz ki, dünya barışını ve adaletini ancak Türk milletinin tarihinden ilham alan bir liderlik sağlayabilir. Ve bu yolda, Mevlana’nın çağrısına kulak vererek herkese kapılarımızı açmaya devam edeceğiz. Bu yazı, yalnızca bir derneğin misyonunu anlatmakla kalmaz; aynı zamanda bir milletin dünya sahnesindeki rolüne ve sorumluluğuna dair derin bir anlayış sunar.