2500 Yıldır Dünyaya Nizam Getiren Millet: Türkler

Rafet ULUTÜRK

Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren Türk milleti, dünyaya yön veren, nizam getiren ve köklü bir medeniyet inşa eden bir millet olmuştur. 2500 yıllık kesintisiz bir devlet geleneğiyle, Türkler, yeryüzünde devletsiz kalmamış tek millettir. Bu durum, yalnızca bir siyasi başarı değil, aynı zamanda bir kültür, bir yaşam tarzı ve bir değerler sisteminin eseridir.

Türklerin Devlet Geleneği
Türk milleti, tarihin her döneminde güçlü devletler kurmuş ve bu devletlerle hem kendi toplumunu hem de çevresini düzenlemiştir. Türklerin devlet geleneği, yalnızca siyasi bir organizasyon değil, aynı zamanda bir adalet, hukuk ve toplumsal refah anlayışı üzerine kuruludur.
Asya Hun Devleti (M.Ö. 3. yüzyıl): Türklerin devlet geleneği Asya Hunlarıyla başlar. Teoman ve Mete Han liderliğinde Türkler, Asya’nın en güçlü siyasi organizasyonunu kurmuşlardır. Mete Han’ın geliştirdiği “onlu sistem” gibi askeri stratejiler, modern orduların temellerini oluşturmuştur.
Göktürk Devleti (M.S. 6. yüzyıl): “Türk” adını devlet ismi olarak kullanan ilk Türk devleti olan Göktürkler, Orta Asya’da Türk birliğini sağlamış ve geniş bir coğrafyada siyasi otorite kurmuştur.
Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları: Türkler, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarıyla, Asya, Avrupa ve Afrika’ya yayılan bir nizam getirmiştir. Osmanlı, özellikle üç kıtaya yayılan hâkimiyetiyle dünya tarihinin en büyük siyasi güçlerinden biri olmuştur.

Dünyaya Nizam Getiren Güç
Türkler, yalnızca savaş meydanlarında değil, aynı zamanda adalet ve düzen anlayışlarıyla da dünyaya nizam getirmişlerdir. Türk devletlerinin yönetim anlayışı, halkına adalet ve refah sunmayı amaçlayan bir sistem üzerine kurulmuştur.
Adalet ve Hakkaniyet: Türk hükümdarları, yönetimlerinde adalet ve hakkaniyeti esas almışlardır. Bu anlayış, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibiyle Osmanlı’da doruk noktasına ulaşmıştır.
Hukuk ve Töre: Türklerin tarih boyunca uyguladığı töreler, halkın yaşamını düzenleyen yazısız ama güçlü bir hukuk sistemi oluşturmuştur. Bu sistem, halk arasında güven ve huzuru sağlamış, toplumsal düzenin temelini atmıştır.
Kültürel Etki: Türkler, hâkim oldukları bölgelerde yalnızca siyasi bir otorite kurmakla kalmamış, aynı zamanda kültürel bir etki yaratmıştır. Türklerin mimarisi, sanatı, dili ve edebiyatı, hâkim oldukları topraklarda derin izler bırakmıştır.

Devletsiz Kalmayan Millet: Türkler
Türk milleti, 2500 yıl boyunca kesintisiz bir devlet geleneğiyle tarih sahnesinde var olmuştur. Tarihin en zor dönemlerinde bile Türkler, kendi devletlerini kurarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Yıkılışlar ve Yeniden Doğuşlar: Türk devletleri zaman zaman yıkılmış olsa da, Türk milleti her defasında yeni bir devlet kurarak tarih sahnesine geri dönmüştür. Bu, Türk milletinin dayanıklılığı ve organizasyon gücünü gösterir.
Coğrafi Çeşitlilik: Türkler, Orta Asya’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada devletler kurmuşlardır. Bu durum, Türk milletinin her koşulda varlığını sürdürebilme kabiliyetini gösterir.

Nizam Getiren Değerler
Türklerin dünya tarihine nizam getiren bir millet olmasının ardında güçlü değerler ve ilkeler yatmaktadır:
Adalet: Türk devlet geleneğinde adalet, yönetimin temel taşıdır. Halkın huzurunu ve refahını sağlamak, devletin öncelikli görevi olarak kabul edilmiştir.
Askeri Güç: Türklerin askeri stratejileri, tarihte birçok milletin örnek aldığı sistemler geliştirmiştir. Disiplinli ordu yapıları ve savaş sanatındaki üstünlükleri, Türklerin dünya düzenine hâkim olmasını sağlamıştır.
Kültürel Birikim: Türkler, hâkim oldukları bölgelerde kültürel zenginliklerini yaymış ve medeniyetler arasında köprü oluşturmuştur.

Türk Milletinin Geleceğe Mesajı
Bugün Türk milleti, 2500 yıllık bir geçmişe sahip olmanın gururunu taşırken, bu mirası geleceğe taşıma sorumluluğunu da üstlenmektedir. Türklerin dünyaya nizam getiren değerleri, modern çağda da insanlığa ilham vermeye devam etmektedir.
“Ben Türk’üm” demek, yalnızca bir etnik kimliği ifade etmez; bu, adalet, düzen, kültür ve cesaretin mirasını taşımaktır. Türk milleti, geçmişten aldığı bu güçle, gelecekte de dünya barışına ve düzenine katkı sağlamaya devam edecektir.
Türk olmak, yalnızca bir tarihsel gerçeği değil, bir dünya görüşünü temsil eder. Türk milleti, 2500 yıldır dünyaya nizam getirmiş ve hiçbir zaman devletsiz kalmamışsa, bu onların sahip olduğu eşsiz değerler sisteminin bir sonucudur. Bu mirası anlamak ve yaşatmak, her Türk evladının en büyük görevidir.