Koyun-Sürüsü-Müyüz-Kurt-Sürüsü-Mu?
BGSAM
Boyko Borisov ayın başında “geri dönelim” ya da “yeniden başlayalım” dediğinde, ne kadar geriye sorusu ortaya çıkmıştı.
Bu fikri destekleyen, demek istediğim Borisov’la birlikte iktidarda kalmak isterken şimdiki ortaklıklarının sürmesi için can atan Bulgar aşırı milliyetçi faşistlerinin partisi NFSB – Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Ulusal Cephe – Başkan Yardımcısı ve milletvekili Kasabov: “Çoban gelsin!” dedi ve önemli olan bu sözleri dış basına söylemesiydi.
Başlayan tartışmada şu iki soruya cevap aradı.
- “Bulgaristan halkı koyun sürüsü müdür?”
- “Bulgaristan halkı kurt sürüsü müdür?”
Bu geliş ne için olacaktır, koyunları beslemek, sağmak, sayaya toplamak, yoksa çoban sopasını sallayıp koyunları kasaba götürmesi mi söz konusudur.
Bulgaristan’ın büyük şehirlerinde artık 50 gündür devam eden protesto ulusal ve uluslararası boyutlar alırken Avrupa Birliği katına çıktı. Avrupa Parlamentosu Monitoring Yasanın Üstünlüğü Komisyonu toplandı ve Bulgaristan’ı sert bir dille eleştirdi. Toplantıya çağrılan Başbakan Borisov ve Başsavcı Geşev “yıllık izinde” oldukları gerekçesiyle, kapalı kapılar ardında yapılan toplantıya katılmadılar.
Bulgaristan Helsinki Komitesi Başkanı Krasimir Kınev ile “Bivol” araştırma yayını adına katılan gazeteci Krasimir Stoyanov, Sofya Radyosuna özetle şu demeci verdi.
“Yargı reformu, Başsavcılının kimliği ve etkinlikleri; ülkede fiilen Başsavcı yokluğu; Başsavcının hesapsız kitapsız hareket etmesi; Başsavcı tarafından muhtemelen işlenecek suçları araştıracak bir bağımsız devlet organı olmaması“; katılımcıların endişeli olarak tanımladıkları, istenen Anayasa değişikliği konusundaki karanlık durum; gibi konularda Bulgar makamlar yok edici eleştiri ateşine tutuldular.
Hükümet adına LİBE heyeti karşısına çıkan Dış İşleri Bakanı Ekaterina Zaharieva ve Başsavcı Yardımcısı Krasimira Filipova AB komisyonunu aldatmaya mı çalıştılar, yoksa hiçbir şeyden haberleri yok mu bilmiyorum diyen gazeteci Stoyanov şöyle devam ediyor:
“Bulgaristan’ın dünya medya klasmanında 111. yerde olmasının nedeni olarak Delyan Peevski medyası değil de, gazeteci Ruse (Rusçuklu) TV sözcüsü Viktorya Marinova’nın öldürülmesi sebep olarak gösterildi.”
Bu gizli toplantının yapılmasını örgütleyen Hollandalı Avrupa Parlamentosu milletvekili Sofi int’Beld ise, toplantıdan sonra EURACTIV’a şöyle konuştu: “Konuya döneceğiz. Önümüzdeki ay Avrupa Komisyonuna yasaların üstünlüğü konusunda Bulgaristan da aralarında birçok ülke için rapor sunulacak!”
Toplantıdan sonra AB yayınlarında yapılan basına açıklamada şöyle dendi:
“Başsavcının yetkileri, Başsavcılığın strüktürü ve Bulgaristan Başsavcılı etkinliklerine ilgi merkez konumuzdu.” Konuya şu yorumda getirildi:
“Anayasaya göre savcılık bir bütün kurumdur. Savcılar yasalara itaat eder. Savcılar Başsavcı ve idari yöneticileriyle hiyerarşik ilişkide değildir. Kimliğine bakılmaksızın, her kişi hakkında inançlarına göre karar almakta özgürdürler ve bu kararları başsavcı denetleyemez.”
Helsinki İnsan Hakları Komisyonu’nun Bulgaristan temsilcisi Krasimir Kınev ise, Hollandalı Avrupa Parlamentosu milletvekili Sofi int’Beld i tarafından örgütlenen bu ilk görüşmeden sonra Avrupa Parlamentosunda “Bulgaristan’da Kurumsal Bunalım” konulu bir yeni toplantı yapılacağını duyurdu.
AP milletvekili Elena Yonçeva “Dnevnik” gazetesinde “Başbakan Borisov ve Başsavcı Geşev gelmediler, bu şerefsizliktir.” yazdı.
Yonçeva yazısında şöyle diyor:
“Borisov’un sürdüğü tren kör yoldadır. Avrupa Birliği üyelik Antlaşmasının 7.Maddesi gereğince. AB komisyonu “yasaların üstünlüğü” konusunda denetlemeye başlarken, Borisov hükümetinin istifa etmesi şarttır.”
Hatırlatıyorum: “Gazeteci Dafne Galisya’nın öldürülmesinden sonra Malta başbakanı Couzef Muskat aynı komisyon toplantısına geldi ve ardından yasal hükümet, demokrasi ve temel haklar konusunda araştırma yapmak için AB heyeti yola çıkarken Başbakan Muskat görevinden istifa etti.”
Bulgaristanlılar artık “sürü” değiller. Sokaklar ayaklandı!
Okuyanlara teşekkürler.
Paylaşınız